1883 yılında Kuzey Kafkasya’dan yola çıkan Karaçaylılar’dan bir kısmı Anadolu’ya gelip bir süre Sivas yöresinde, daha sonra Emirdağ Gözeli [Manavuz köyü yakınlarında bu yerleşimden sadece bir mezarlık kalıntısı vardır. Bu kalıntıları ilk fırsatta inceleyip kayıtlarını buraya yazacağız.] yöresine yerleşmişlerdir. Beşaltı yıl burada yaşadıktan sonra tekrar yollara düşmüşler ve bu günkü Yazılıkaya Platosuna gelmişlerdir.
O zamanlar çok büyük çam ormanları kaplı olan bu alanı, Kafkasya’yı andırdığından olsa gerek beğenerek, Yazılıkaya Köyü’nü kurarak yerleşmişlerdir [1892]. İlk kurulduğunda Çerkes Köy adıyla anılmıştır. Daha sonra Yazılıkaya olmuştur. Yazılıkaya 'da yaklaşık 1-1.5 yıl yaşadıktan sonra [takriben 1893 yılında] içlerinden bir kısmı ayrılarak bu günkü Akhisar mıntıkasına gelmişler ve Akhisar Köyü’nü kurmuşlardır.
Akhisar Köyü’nün kurulduğu yerde Phryglerden kalma toplu mezarların bulunduğu tepeden dolayı olsa gerek köyün adını Akhisar koymuşlardır. Akhisar, Afyon’un merkez köyü iken 1984 yılında Eskişehir’in Çifteler İlçesi’ne bağlanmıştır. Karaçay Türklerinden olan köy halkı halâ Kafkas geleneklerine bağlıdırlar. Akhisar bir ormaniçi köyüdür. İlçenin en güzel ormanları ve tabii güzellikleri bu bölgededir. Yaylaları görülmeye değer. Hayvancılık geçim kaynakları arasındadır. Kısıtlı arazide az da olsa çiftçilik yapılır. Avcılığa müsait alanları vardır. Ancak denetimsiz avcılık av hayvanlarının neslinin tükenmesine sebep olmaktadır. Köyün otomatik telefon şebekesi, elektriği ve içme suyu şebekesi vardır. Bir kilometre mesafede tarihi Phryg yerleşiminin olduğu alanda köyün bir kısmı vardır. Buraya Kale Mahallesi denir.
Köy İdaresi
Köy, Han İlçesi'ne bağlı bir köydür. Köyün idarecisi muhtardır. İhtiyar Heyeti ile birlikte köy hakkında alınan karalar, uygulamaya konulur. Köyün nüfusu 2000 yılı sayımına göre 61'dir. Muhtar köyün kalkınması ve problemleri ile yakından ilgilenmekte olup çaba sarfetmektedir.
Köyde ikamet eden nüfusun çok az olması nedeniyle, halkın ihtiyaçlarını giderebilecek bir bakkal veya market, oturup vakit geçirecek bir kıraathane veya lokal yoktur. Bazı ihtiyaçlar köye gelen seyyar satıcılardan, Han veya Çifteler İlçesinden tedarik edilmektedir. Han ilçesi ile ulaşım köye ait minibüs veya diğer vasıtalarla sağlanmaktadır. Han ilçesine köyün mesafesi yaklaşık 25 km. dir. Yolun Han'dan itibaren 5 km. si asfalt kalanı stabilize yoldur. Köyde muhtarlığa ait bir hizmet binası yoktur. Seçilen muhtarlar muhtarlıkla ilgili işlemleri evlerinden yürütmektedirler. Köyün nüfus sayısı devamlı azaldığından köye bir muhtarlık binası için yatırım da yapılmamıştır.
Köyün elektriği Afyon bölgesinden sağlanmaktadır. Bu bölgenin Akhisar'a uzak olması nedeniyle, elektrik arızalarında bazen sorunlar yaşanmaktadır. Arıza anında Afyon bölgesi arıza ekiplerinin arızayı günlerce gidermedikleri görülmektedir. Akhisar, Gökçeyayla ve Peçene köyleri telefon hatları, Gökçeyayla köyündeki santrala bağlı olduğundan, arıza giderilene kadar bu üç köy hiçbir yer ile telefon görüşmesi yapamamaktadır.
Coğrafi Yapı ve Ulaşım
Akhisar Köyü, Yazılıkaya Platosu [ortalama 1315m] üzerinde Dağlık Frigya'da kurulmuş bir köydür. Akhisar Köyü tarihî güzellikleri yanında yer almaktadır. Yazılıkaya Platosu [Dağlık Phrygia] Eskişehir, Afyon ve Kütahya illeri arasında kalan üçgende yer alan ve aynı zamanda bir doğal güzellikler cennetidir. Bir yanda büyük çam ormanı korulukları, ormanlarında çeşit çeşit meyva ağaçları, tabii canlılar, üç dört saatlik bir uyku ile insanı yeniden doğmuşa çeviren çeşit çeşit çiçek kokulu tertemiz bir hava, tadına doyulmayan içme suları...
Akhisar Köyü ilçede rakımı en yüksek olan köyümüzdür. Yüksek dağlar arasında yine küçük bir tepe üzerinde kurulmuştur. Coğrafi yapı bakımından Karadeniz bölgesini hatırlatır. Yemyeşil bir cennet bölgesidir. Köye yakın yaylalarından birinde Osmanlı döneminden kalma büyük bir çam mevcuttur. Yaylada bir dere yatağının dibindedir. Etrafında ona benzer başka çam bulunmamaktadır. Şimdiye kadar nasıl korunduğu bilinmemektedir. Ancak, yakın tarihlere kadar bu alanda bir yapının olduğu bazı taş kalıntılarından anlaşılmaktadır. Hatta bu kalıntılar arasında Bizans dönemine ait işlemeli mermer taşlara da rastlanmaktadır. Belki de buradaki çok eski bir yapı sayesinde korumada kalmış olabilir. Çamın yaklaşık olarak çapı 1.50-1.55 m. ve yüksekliği de 25-26 m. kadardır. Çamın dallarında çok eski tarihlerde kesimler yapılmıştır. Gövde üzerinde yeniden çıkan dallar bir şamdanı andıracak biçimde büyümüşlerdir ve her dal bu gün ormanlarımızdaki iri çamlardan daha büyüktür. Beş dal halinde büyüyen bu dallardan bir tanesi daha sonra ya tekrar kesilmiş veya kırılmıştır. Çamın Orman Bakanlığı tarafından korumaya alındığı belirtilmektedir. Orman bakanlığı yetkililerinin belirttiklerine göre çamın yaşı 600 civarındadır. Köylüler, bu yaylalarda buna benzer daha birkaç çamın olduğunu ancak, yakın tarihlerde kesildiklerini belirtmektedirler. O çamların en azından köklerinin bulunup bulunmadığını araştırma fırsatı bulamadık. Akhisar Köyü ulaşım bakımında biraz sapa kalmaktadır. Sadece Han ve Afyon [Alanyurt] taraflarından bağlantı sağlanır. Akhisar Köyü Eskişehir'in güneyinde, Han'ın güneybatısında yer almaktadır.
İklim Yapısı
Köyde genelde yayla iklimi hakimdir. Zaten köy Yazılıkaya Platosu üzerine kurulmuş, yüksek rakımlı bir yayladır. Yazlar serin, kışlar soğuk ve uzundur. Don olaylarına sık rastlanır. İlkbahar ve sonbahar aylarında yağmur şeklinde yağışlar görülür. Bazen ilkbaharda geç, sonbaharda erken dönemlerde de kar yağışları olur. Ormanlar ilçenin en iyi durumda olan ormanlarıdır. Vatandaş tarafından ormanların korunmasına itina edilmektedir. Ormanlar köy ile iç içedir. Bölgenin en güzel havası buradadır.
Tarihi Kalıntılar
Akhisar Köyü'nün Kale Mahallesi'nde, mahalleye hakim tüf kayalardan oluşan bir tepeye kurulmuştur. Kalenin eteklerine kadar olan bütün saha vatandaşlarca tarla olarak kullanılmaktadır. Bu durum da olabilecek tarihi yerleşim yerlerinin izlerinin yok edilmesine vesile olmaktadır. Bu nedenle de sahada bir tarihi yerleşim kalıntısının izlerini bulmak zorlaşmaktadır.
Kale küçük bir alanı kaplamakta olup bu konuda yerleşimle ilgili fazla bilgi ve belge yoktur. Ancak, kale eteklerinde bol miktarda pişmiş toprak kap, kacak ve küp kalıntılarına rastlanmaktadır. Bu kalıntıların kaleden mi eteklere düştüğü yoksa kale eteklerindeki tarlaların altında olabilecek yerleşim yerlerinden mi olduğu konusunda bir araştırma yapılmamıştır.
Kale Frigler zamanında bir mezarlık olarak kullanılmıştır. Kalenin etrafına tekli ve grup mezar odaları yerleştirilmiştir. Mezar odaları sık aralıklarla yapılmıştır. Buranın bir mezarlık olarak kullanılması, gerek Frig gerekse daha sonraki dönemlerde olan yerleşimlerin, yerleşim yerleşim yerlerinin yakınlarda olmasını gerektirmektedir. Ancak, bu konuile ilgili geniş bir araştırma fırsatımız olmadı.
Çünkü, gerek Frig ve gerekse roma-bizans döneminde yerleşim gördüğüne dair pek çok kalıntı vardır. Ancak,bu kalıntılar büyük bir yerleşim yeri kalıntısı değil, münferit tek tük tarihi eserler şeklinde elimize geçmektedir. Burada asıl olan Frig ve Roma-Bizans yerleşimine ait toplu bölgelerin tespit edilmesidir. Fakat bölge adı gibi gerçekten Dağlık Frigya'da ve geniş bir alanı kapsadığı için burada yapılacak araştırmalar çok zaman alacaktır. Bölgenin tamamında yerleşime müsait bol miktarda yaylalar vardır. Bu yaylaların tamamında da yerleşimle ilgili izler mevcuttur. Ayterek, Ahlatca, Üçkayalar, Çullu, Kezbanalanı ve Gölcük yaylaları bunlardan birkaç tanesidir ve hemen hemen hepsinde tarihi kalıntı izleri vardır. Fakat bu kadar geniş bir alanı araştırma imkânı bizde yoktur. Bu araştırmayı önümüzdeki yıllarda yapmak üzere, şimdlik bu alanlarla ilgili sadece isim vermekle yetineceğiz.