O Devlet Halk Dansları ve Folklor Topluluğu ‘Balkariya’ sanatçısı, Kuzey Kafkasya Devlet Sanat Enstitüsü Kültüroloji Bölümü ve Müzik bölümü öğrencisi, Glinka adındaki bölgesel romans yorumcuları yarışması özel ödülü sahibi, Rusya Siyasi partisi ‘Edinaya Rossiya’ Kabardin-Balkar bölgesi bölümü tarafından başarılarından dolayı burs ile ödüllendirilmiş, ve tek kelimeyle güzeller güzeli, Leyla Gurtueva. Leyla, lütfen bize sanat ile ilk tanışmandan ve kendinden biraz bahseder misin? Ben Nalçik şehrinde doğdum. 14 no’lu şehir lisesini bitirdikten sonra, Kuzey Kafkas devlet sanat enstitüsü hazırlık sınıfına başladım.
ÖĞRENCİ, SANATÇI VE GÜZELLER GÜZELİ
Hasan Kanokov
Çeviri: İsa Doğan
O Devlet Halk Dansları ve Folklor Topluluğu ‘Balkariya’ sanatçısı, Kuzey Kafkasya Devlet Sanat Enstitüsü Kültüroloji Bölümü ve Müzik bölümü öğrencisi, Glinka adındaki bölgesel romans yorumcuları yarışması özel ödülü sahibi, Rusya Siyasi partisi ‘Edinaya Rossiya’ Kabardin-Balkar bölgesi bölümü tarafından başarılarından dolayı burs ile ödüllendirilmiş, ve tek kelimeyle güzeller güzeli, Leyla Gurtueva.
Leyla, lütfen bize sanat ile ilk tanışmandan ve kendinden biraz bahseder misin?
Ben Nalçik şehrinde doğdum. 14 no’lu şehir lisesini bitirdikten sonra, Kuzey Kafkas devlet sanat enstitüsü hazırlık sınıfına başladım. Daha sonra eşzamanlı olarak müzik ve kültüroloji bölümlerine girdim.
Peki, sahnede dans etmeyi mi, yoksa sınıfta oturup, dersi dinleyip müzik hakkında öğrenebileceğin her şeyi öğrenmeyi mi daha çok seviyorsun?
Açık konuşmak gerekirse, şarkı söylemeyi daha çok seviyorum. Her ne kadar dans ile ilgilenmeye çok daha önceleri başlamış olsam da, bütün boş zamanlarımı şarkı söylemeye ayırıyorum. Tanınmış koreograf Muhtar Kudaev’in dans ekiplerine devam ettim. Büyükler ve biz gençler grubu aynı binada prova yaptığımız için, bizimle ‘Balkariya’nın sanat yönetmeni unutulmaz büyük usta Mutay İsmailoviç Ulbaşev ilgilenmekteydi. Biz yaptığımız işte belli bir mesafe kat ettikten sonra bizi büyükler grubuna davet etti. Dans ve sahne sanatları dalında böyle büyük bir ustadan yani Mutay Ulbaşev’ in bizzat kendisinden ders almak ben ve arkadaşlarım için büyük bir mutluluk aynı zamanda büyük bir fırsattı. Şu anda ekibin baş koreografı çok büüyk bir usta Fatima Temmoeva’nın öğrencisi yönetiminde çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Ben artık yoğun çalışma temposuna, enstitüdeki sınavlara, ekip ile beraber gittiğimiz turnelere ve yoğun provalara alıştım. Onun için biri diğerine karışmıyor ve engel olmuyor. Bunu yaparken en önemli olan, doğru işe doğru zamanı ayırmak ve o zamanı iyi kullanabilmek.
Bize enstitüdeki eğitimden, arkadaşların ile olan ilişkilerinden, öğrencilik hayatının ilginç yönlerinden bahseder misin lütfen? Bildiğim kadarı ile enstitünüzde Kuzey Kafkasya’nın her bölgesinden öğrenciler var.
Bizim enstitümüz çok uzun zamandan beri, gerek Rusya çapında gerek bölgesel anlamda düzenlenen yarışmaların ve konferansların merkezi konumundadır. Rusya’daki kendi alanındaki eğitim kurumları içinde çok saygın bir konumu vardır. Şüphesiz, bu ve benzeri diğer düzenlenen etkinlikler bizim ufkumuzun ve dünya görüşümüzün artmasında etkili olmaktadır.
Evet, gerçekten enstitümüzde Kuzey Kafkasya’nın her bölgesinden öğrenci eğitim almaktadır. Ve onlar ile ikili ilişkileriniz gelişmeye başladığında, sanki temsil ettikleri kültürlerden bir parçada siz yudumluyormuşsunuz izlenimine kapılıyorsunuz. Ne kadar çok arkadaş edinirseniz, o kadar gerek kültürel gerekse profesyonel anlamda gelişiyorsunuz demektir.
Yakın zamanlarda R.F. Devlet sanatçısı N. Gastaşeva adına bölgesel bir yarışma düzenlendi. Sen bu yarışmaya katılabildin mi?
Aslında ben bu yarışmaya çok iyi hazırlanmıştım, ancak şartlar öyle gelişti ki, maalesef katılamadım.
Sebebini öğrenebilir miyiz, tabi mahsuru yoksa?
Tabi ki, hiçbir mahsuru yok. Yarışma düzenlendiği zamanlarda ben "Balkariya" ile beraber Türkiye turnesindeydim. Biz Afyon, İstanbul, Konya, Ankara gibi hemşehrilerimizin yoğun olarak yaşadıkları şehirlerde çok iyi tanınıyor ve büyük ilgi görüyoruz. Bu şehirlerde düzenlenen konserlerde bizi ‘ayakta’ alkışladılar. Solistlerimizin Türkiye’de defalarca konser vermiş olması ve oradaki hemşehrilerimizin onları çok iyi tanıyor olması, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar güzel bir duygu. Oradaki gösterilerimiz şu anda dijital ortamlarda kaydedilmesi için burada herkes bizim gelişimizi sabırsızlıkla beklemekteydi. Bu karşılaşmaların ne kadar sıcak geçtiğini görmeliydiniz! Gösterilerden biri başkentteki üniversitelerdeki eğitim ve öğrencilik hayatını bize göstermek amacıyla öğrenci kampüsünde düzenlendi. Seyirciler o kadar etkilendiler ki, uzun süre bizi sahnede tutarak ayakta alkışladılar.
Peki, senin sürekli turnelere katılıyor olmana ailenin tepkisi nasıl oluyor?
‘Balkariya’ da çalıştığım süre zarfında, ailem bir kez bile olsun beni engellemeye yada işime karışmaya çalışmadılar. Yaptığım işe saygı duyuyor ve anlayışla karşılıyorlar. Bunun da ötesinde her zaman beni destekledikleri gibi, beni cesaretlendiriyorlar. Benim için en önemli olanı ise, tavsiye ve öğütleri ile bana her konuda yardımcı olmalarıdır. Maalesef son dönemlerde yurt dışına çok az seyahat eder olduk. İtalya’da yaptığımız gösteri ve oradaki halkın bizim milli danslarımıza gösterdikleri hayranlık ve takdir beni çok etkilemişti ve hafızamda büyük bir yer edinmiştir. Gerek danslarımız gerekse milli kostümlerimizin olağanüstü güzelliği İtalyanları sanki büyülemişti.
Peki, bize günümüz ‘Balkariya’ sından bahseder misin biraz?
Grubumuz çok genç, ancak umut vadetmektedir. Gençlerin hepsi çok yetenekli ve azimliler. Birkaç sene sonra ‘Balkariya’ tekrar Mutay Ulbaşev dönemindeki seviyesini tekrar yakalayacaktır. Ancak burada seyircinin anlayış göstermesi gereken bir konu var. Sahnede solo bir dans sergilenirken, yapılması gerekenler çok güzel yapılabilir, ancak toplu olarak sahnelenen danslarda arkadaşını takip etmeli ve onun desteğini hissetmelisin. Sahnede her şey sanki tek vücut gibi olmalı. Başka bir deyişle, sanatımızı geliştirebilmemiz için biraz zamana ihtiyacımız var. Bu da çok titiz, zor ve zaman isteyen bir olgu. Ama en önemlisi, ekibimiz çok azimli ve kararlı çalışmaktadır. Ben ekiple beraber altı senedir çalışıyorum, daha bir kez bile rutin provalara katıldığım için pişman olmadım. Sanırım her şey işine nasıl ve ne derece önem verdiğine bağlı. Çocukların hepsi çok gayretliler ve her biri milli kültürümüzün seyircilerin önünde temsil edilmesinin sorumluluğunu canı gönülden hissetmekteler.
Eğitimini tamamladıktan sonra, müzik ile kariyer yapmayı mı planlıyorsun, yoksa ‘Balkariya’ ile birlikte çalışmaya devam mı edeceksin?
Okulum bittikten sonra akademik kariyer düşünüyorum, ondan sonrası o zaman belli olur.
Akademik çalışma senin kariyerinin en önemli kısmını mı oluşturuyor?
Genel olarak, evet. Ben önceki nesil ses sanatçılarımıza çok büyük saygı duyuyorum. Onlardan öğrenebileceğimiz bir çok şey var. Zaten şu anda, Balkar şarkılarını yorumlayan halk tarafından çok iyi tanınan R.F. Devlet sanatçısı İsmail Janataev ile beraber çalışıyorum. Müzik dünyasında, profesyonel eğitim almadan bir şeyleri başarmanız çok zor. Ayrıca, şu anda hayatını klasik sanatlara adayabilecek çok fazla kimse yok. Bundan dolayı, Moskova’ya giderek, eğitimimi sürdürmeye çalışacağım.
Boş zamanlarında neler okumayı yada neler yapmayı seviyorsun? Tabi, boş vaktin oluyorsa?
Fransız klasiklerini okumayı seviyorum. Duma'yı çok seviyorum. Ayrıca, Puşkin, Lermontov’u da çok severek okuyorum. Ama Kuliev’in eserleri beni adeta büyülüyor.
Peki, opera dünyasından en beğendiklerin kimler?
Mariya Kallas çok hoşuma gidiyor. O opera sanatını adeta baştan düzenledi. Anna Netrebko. O sanatta yeni. Eğer müziğe daha önceden vakit ayırıp dikkatimi o noktada yoğunlaştırsaydım, sanırım şimdi müzik alanında önemli yerlere gelmiştim. Arhipov, Hvorostovsk, Sinyavsk dinlemeyi çok seviyorum.
Hayatından memnun musun?
Daha hayatta çok fazla bir şey yaptığıma inanmıyorum. Daha öğrenmem gereken çok şey olduğuna ve kendimi geliştirmem gerektiğini çok iyi biliyorum. Ve bu anlayışım beni ileri noktalara götürecektir...
Arkadaşlarına akranlarına ne tavsiye edersin?
Kendilerine güvensinler ve yapmak istedikleri işi seçsinler. İşte o zaman her şey çok güzel olur.