Off Canvas sidebar is empty

Kültür

KUZEY KAFKASYA BÖLGESEL MÜZİKAL GENELLEMELER

Kuzey Kafkasya’daki tüm halklar için halk müziği,müzikal kültürün en önemli bölümünü oluşturur.Yerel halk müziği gelenekleri çeşitli önemli özelliklere bağlıdır. Vokal gelenekler ağırlıktadır.Sadece bazı Adige grupları hariç,her yerde çoksesli şarkı söylenir. Çokseslilik çeşitleri benzeşir: bir ezgi çizgisine,dem yada ostinato bas eşlik eder. Dem tek seste devam etmez.

Üç sesli şarkı söylemede,ön plandaki ezgi çizgisine, bir oktav,beşli veya dörtlü uzaklıkta  iki dem eşlik eder. Melodik kısımlar solo şarkıcı tarafından söylenirken, bas(dem veya ostinato) grup tarafından söylenir. Herhangi bir etkinlik sırasında,oradaki herkes şarkı söyleyerek katıldığı için, toplumda icracılar ve dinleyiciler ayırımı yoktur. Diziler diatoniktir. Ölçü sayısı genellikle geleneksel şarkılarda karmaşıktır,ancak çağdaş şarkılarda basittir.

Şarkıların sözleri,anlamsız sözcüklerden oluşan girift sistemler içerir. Çoğu şarkıları erkekler söyler. Kadınlar ninniler,ağıtlar,lirik şarkılar (çoğunlukla akordeon eşliğinde) ve bazı çalışma şarkıları söyler. Kuzey Kafkasya’da ağırlıklı olarak flütler, telleri çekilerek çalınan çalgılar ve yaylı telli çalgılar bulunur. Borular,çift kamışlılar ve tulumlar daha azdır. Çoğu flüt ve çift kamışlı çalgı, yerel olarak çobanlarla ilişkilidir. Ritmik çalgılar,çeşitli idiofondan (vurulduğunda ses elde edilen çalgı türleri) oluşur. Çoğu çalgılar erkekler tarafından çalınır,kadınlar genellikle Kafkas akordiyonu çalar. Nart destanı,Kuzey Kafkasya’daki tüm halkların geleneksel müziklerindeki merkezi ögedir. Nartlar’ın (epik kahramanlar) maceralarını anlatan destan,Osetler,Balkarlar ve Karaçaylar için çok önemli olup Çeçenler ve İnguşlar için daha az önemlidir. Hint-Avrupalı olan Alanlar’ın torunları oldukları varsayılan Osetler’in,bu destanı Kuzey Kafkasya’ya getirdikleri düşünülür. Telli bir çalgı ile kendi kendine eşlik ederek şarkı söyleme şeklindeki özgün icra tarzını halen korumaktadırlar. Diğer Kuzey Kafkasyalılar,solistin söylediği ezgiye, bir dem veya ostinato ile eşlik ederek,bu destandan şarkıları çoksesli olarak söylerler.

Kuzey Kafkasya’daki müzikal kültürde Avrupa biçimlerinin ağırlıkta olması,1920’lerden 1940’lara kadar olan dönemdeki Sovyetler Birliği’nin kültürel politiğini yansıtır. Önce müzik okulları ve kolejler açıldı,arkasından dini etkinlikler yasaklandı. Halk dansları ve şarkıları icra eden devlet toplulukları kuruldu. 1930’larda Kuzey Kafkasya cumhuriyetlerinde,geleneksel üflemeli ve telli çalgılara dayanan farklı büyüklüklerde yeni kromatik çalgılar yapıldı (pikolo, soprano, alto,tenör, bas, kontrabas). Ayrıca yapay çalgı orkestraları düzenlendi.

1960’ların daha ılımlı olan siyasi ortamında ilk pop ve rock toplulukları kuruldu. Sovyet sonrası dönem, dini ve milliyetçi güçlerin yeniden aktif hale geldiği dönem oldu. Siyasi ve askeri çatışmalar, çoğunlukla ülke içindeki bölgesel ayrılıklardan (İnguşlarla Osetler arasındaki gibi) ve bağımsızlık mücadelelerinden (Çeçenistan ve Rusya arasındaki gibi) çıktı.

ABHAZLAR

Abhazlar, Gürcistan Cumhuriyeti’ndeki Abhaz Otonom Cumhuriyeti’nde yaşarlar. Diğer Kuzey Kafkasya halkları Rusya Federasyonu içinde yaşar. Gürcistan’ın kuzey batı kanadında yaşayan Abhazlar’ın M.Ö. 4. y.y.’dan beri Gürcistan’da yaşadığı düşünülüyor. 1992’deki Abhaz-Gürcü savaşından önce Abhazya’daki nüfusun %17’sini (yaklaşık 70 bin) Abhazlar oluşturuyordu. Geriye kalanlar Gürcüler  (%49),Ruslar (%17) ve Ermeniler (%16). Abhazya’nın ekonomisi, 200 bin Gürcü  dahil,nüfusun yarısından fazlasının Abhazya’yı terk ettiği Gürcistan-Abhazya savaşında (1992-1994) yok oldu. Bölgedeki siyasi tansiyon hala yüksek.

Abhaz müzik gelenekleri,Abhazlar’ın çoğunlukta olduğu Gudauta’da oldukça iyi korunmuştur. Oçamçıra  gibi diğer yerlerde müzikal gelenekler Gürcü etkisini yansıtır. Avrupa klasik müziği temel durumdadır.

Şarkı Tarzı

Abhaz makamları Aeolian (eski bir Yunan halkı-SY), Mixolit,Dor,Firig ve İyon makamları içerir. İki bölümlü çokseslilik ve dem ağırlıktadır. İki tür üç bölümlü çok seslilik görülür. Kuzey Kafkasya türünde dem dörtlü,beşli yada oktav aralıklara bölünmüştür. Gürcü türünde iki melodik sese (vokal,her biri akhkizkhuo olarak adlandırılır) bir dem yada ostinato eşlik eder (argizra). Abhaz ritmleri bir dörtlüdeki armoniyi vurgular.

Abhaz müzikal icrası doğaçlamayı ve –bazen az metin kullanılsa ve anlamsız heceler yer alsa da- metnin üzerindeki müziği vurgular. Bu gelenekler çoğunlukla ağızdan ağza yayılır. Genç kuşak müziği aile içinde,düğünlerde,grup çalışmaları ve cenaze gibi toplumsal etkinliklerde öğrenilir.

Şarkı söyleme ve müzik türleri cinsiyete göre ayrılmıştır. Erkekler repertuarın çoğunluğunu icra eder. Kadınlar genelde ninniler,çalışma şarkıları ve ağıtlar söyler. Son yıllarda kadınlar ve erkekler birlikte söylemeye başladılar.

Çalgılar

Abhaz düdük flütü (açarpan) –çalgının da adını aldığı bir dağ otundan elde edilir- 70-80 cm. uzunluğundadır. Usta icracılar genellikle kendilerine genizlerinden vokal demle eşlik ederler.

İki telli Abhaz yaylı sazı (apkhertsa), Svanlar’ın çunuri’sine benzemekte olup bazen vokal koroyla birlikte liderlik rolü oynar ve vokaller bas sesleri sağlarken,apkhertsa ezgiyi icra eder. Abhaz apandur ve açangur’u üç ve dört telli,telleri çekilerek çalınan telli sazlar olup Gürcüler’in panduri ve çonguri’sine benzer. Abhaz aijuma’sı 14  telli bir arp olup artık kullanılmıyor. Abhaz akhima’sı 24 telli   bir ziterdi (kanun benzeri bir çalgı) ancak o da çalınmıyor.

Membranofonlar (üzerine deri gerilmiş olan vurmalı çalgılar),çift başlı bir davul olan adavul ile temsil edilir. İdiofonlar (kendi kendine ses çıkarabilen vurmalılar), akapkap ve ainkjaga adlı çıngırakları içerir. Tüm bu çalgılar geleneksel olarak erkekler tarafından çalınır. Kadınlar sadece amirzakan adı verilen akordiyonu çalarlar.

İcra Türleri ve Bağlamları

Geleneksel Abhaz türleri: tedavi edici şarkılar (atlarçopa), kahramanlık şarkıları (afirkhatsar-aşva),avlanma şarkıları (azhveipshaar-aşva,aerg), hasat şarkıları (araşvara-aşva,aeag-aşva), düğün şarkıları (atatsaagara-aşva), cenaze şarkıları (azar) ve nostaljik göçmen şarkıları (mahaciri-aşva). Günümüzde bu türlerin çoğu geleneksel sosyal bağlamı içinde söylenmiyor ve sadece geleneksel kutlamalarda icra ediliyor. “Yaralı Adamların Şarkısı” gibi şarkılarda olduğu gibi,müziğin şifalı güçleri olduğuna inanılır. “Saint Vitta’nın Hastalığı” nda olduğu gibi,genç bir kız dans eder ve bu dansı ilah Atlarçopa‘ya adar, atlarçopa şarkısı ve ilahın etrafında dönerek yapılan dansın,dert sahibini iyileştirmede etkili olacağına inanılır. Avlanmadan önce avcı şarkıları söylenirse,av ilahının bol şans vereceğine inanılır. Hasat zamanı okunan hasat şarkılarının, tütün ve mısır hasadına bereketgetireceğine inanılır vebu şarkılarda anlamsız sözler metin yerine geçer.

Düğünler iki-üç gün sürer ve yüzlerce konuğa ev sahipliği yapar. Düğün şarkıları,”redada” veya “vari-dada”,gelinin görünüşü ile ilgili şeyler,sağlık dilekleri ve espirili  şarkılar içerir, çoğunlukla erkekler tarafından söylenir. Düğünlerde erkekler ve kadınlar ayrı ayrı oturur.

Ata binmek düğünlerin önemli bir ögesidir. Ölen kişinin onuruna,ritüel bir at yarışı düzenlenir. Cenaze şarkıları da yarışa katılanlar tarafından söylenir. Anlamsız heceler de burada metin yerine geçer. 1866 yılında çıkan Abhaz isyanından sonra ortaya çıkan Rus baskısından kaçarak Türkiye’ye göç edenlerin yaptıkları göç şarkıları da 1877’den sonra repertuara girdi.

Sovyet dönemi boyunca suni olarak yaratılan şarkılar,yeni şarkılar olarak adlandırıldı. Bu şarkılar Sovyet yaşamını,Lenin’i ve Komünist Parti’yi öven şarkılardı. Metinleri ünlü şairlerden alınmasına rağmen araştırmacılar,bu müzikal malzemeyi geleneksel repertuardan daha az ilginç buldu. Akhobadze ve Kortua koleksiyonu (1957) bir çok “yeni şarkı” içerir. Yeni ve eski geleneklerin karışması,çocuk müziği,kent müziği ve müzikal icralarda medyanın etkisi gibi diğer müzikal konular hala araştırılmayı bekliyor.

Araştırma Tarihçesi

Abhaz müzikal malzemesi 19.y.y. başlarından itibaren derlendi ve yayımlandı. Ancak araştırmacılar çok az araştırma ve analiz yaptı ve bu müzikal geleneklerin tarihçesi çok az dikkat çekti. Abhaz müziği ile ilgili ilk koleksiyon 20.y.y. başında yapılmaya başlandı ancak ilk uyarlamalar Gürcü halk şarkıcısı Dzuku Lolua’nın şarkılarından günümüze kadar gelemedi. Gürcü müzikbilimci ve besteci Dimitri Arakişvili,Abhaz halk şarkıları koleksiyonundan mevcut olanlarını (1916) ve Abhaz çalgıları ile ilgili ilk çalışmayı (1940) yayımladı. K.Kovaç ve K.Dzidzaria da iki çalışma ile katkıda bulundu (1929-1930). Gürcü müzikbilimci Vladimir Akhobadze ve Abhaz besteci İ.Kortua (1957) vokal,çalgısal.geleneksel ve çağdaş eserler içeren ve 168 şarkıdan oluşan bir koleksiyon yayımladı. Daha yeni çalışmalar arasında halk şarkıları (Aşuba 1986),halk çalgıları (Khaşba 1967),hasat ve ritüel şarkıları (Khaşba 1977) ve müzikal türlerle ilgili çalışmalar yer alıyor.

ADİGELER (ÇERKESLER VE KABARDEYLER)

Kuzey Kafkasya’nın batısında yaklaşık 120.000 Adige yaşamaktadır. Dilbilimsel ve etnik açıdan Abhazlar ile ilişkilidir ve dilleri (Abhaz-Adige dilleri) Kafkas dil ailesindendir. “Adige” Rusça bir isim olup Abzehler,Besleneyler,Bjeduğlar,Çerkesler (veya Çerkezler),Kabardeyler,Şapsığlar, ve Temirgoylar’ı kapsamı içine alır. Bunların tümü Avrupa’da Çerkez olarak bilinir. Abhazlar gibi onlar da Kafkas Dağlarının yerlileridir. Sovyetler Birliği’nde Adigeler,siyasi olarak Balkarlar ve Karaçaylar ile karışmıştı. Kabardeyler,Kabardey-Balkar Otonom Cumhuriyeti’nin parçasıdır ancak diğer Adigeler,Karaçay-Çerkes Otonom Cumhuriyeti’ndeki Karaçaylar ile birleşmiştir.

Şarkı Tarzı

Adige makamları Aeolian (eski bir Yunan halkı-SY), Mixolit,Dor,Firig ve İyon makamları içerir. Adige din dışı müzikal yapısında iki-üç bölümlü çokseslilikle ikili ve üçlü zamanlar kullanılır. İki bölümlü çokseslilikle bir dem (yada ostinato) ağırlıktadır. Kabardeyler,beşinci derecesinde ya da oktavında uzayıp giden iki bölümlü demle üç bölümlü çokseslilik kullanır. Adige çoksesliliğinde bas (dejuw – ‘herkes’) grup tarafından icra edilir ve kendi ezgisi vardır (veredjeiu yada kikhezidzerem). Çerkeslerde ve Abzehlerde aynı perdeden söyleme dikketi çeker. Adige sözlü aktarımı,geleneğin onaylanması için elindeki yeni malzemeyi yaşlı erkeklerin onayına sunan yarı-profesyonel besteci ceguako tarafından yapılır. Toplum tarihçisi olarak çalışan ceguako kahramanca hareketleri kaydetmek için çoğu zaman savaş alanında bulunurdu. Günümüzde ise o, kültürel lider işlevi gördüğü düğünlerin vazgeçilmez bir parçasıdır ve o, bir şair-müzisyen ve mizahçıdır. Tüm Kuzey Kafkasya’da olduğu gibi icrada cinsiyet ayrımı İslam’ın gereklerine göredir.

Çalgılar

Adige düdük flütleri kamil ve bjami’dir. Yerli inançlara göre bjami,ritüel ezgisinin icrası (psikhere) sırasında nehirde boğulanların cesetlerini bulma gücüne sahipti. Uzun boyunlu,telleri çekilerek çalınan iki telli çişapşine,epik şarkılarda ve iki bölümlü vokal çoksesli şarkılarda eşlik çalgısı olarak kullanılır. Adigeler 19.y.y.’da akordiyonu uyarladılar (pşine). Sadece kadılar tarafından çalınır. Adige pkhaçiç’in (dansta eşlik etmek için kullanılan bir tür çıngırak) yerine bazen el çırpılır.

İcra Türleri ve Bağlamları

Adige şarkı türleri,tedavi edici şarkılar,aklanma şarkıları,çalışma şarkıları,yağmur duası şarkıları, düğün ve cenaze şarkıları,epik ve tarihsel şarkılar,avlanma şarkıları ve çocuklarla yaşlılar için şarkılardan oluşur. İyileştirme şarkıları (şiapshe weredkher) hastanın yatağının kenarında söylenir, hastalıkları ve yaraları iyileştirdiğine ve hatta oku veya kurşunu çıkarmak için kullanıldığına inanılır.  Aklanma şarkıları (zerizaykheij weredkher), halkı şarkıcının masumiyetine inandırmaya çalışır. Eğitim almış ilk Adige şairlerinden biri olan Bekmurra Paçev,adını iki kez aklamak için şarkı söyleyerek meslek hayatına başladı.

Çalışma şarkılarının çeşitliliği,şarkı söylemenin Adigeler’in hayatındaki değişik olgulara eşlik ettiğini gösteriyor. Ortak çapalama işleminin,başta bir lider olmak üzere kendi şarkıları vardır. Yine kadınların ortak etkinliği olan ve gece boyu süren yün tarama işinin kendine özgü şarkıları vardır. Çalışmaya başlamadan söylenen sihirli şarkılar,refah dilekleri (hokh) içerirdi. Ayrıca yaban arılarını yapılan kovanlara çağıran şarkılar da vardı. Vahşi hayvanların tanrısı Pşimamazitkhe’ye adanmış av şarkıları repertuarı da vardı. Gizli bir avcı dilinin varlığı, bu faaliyetin eskiden olan önemini gösteriyor.

Yağmur ve yıldırım tanrıları vokal repertuarda görülür. Yağmur tanrıçası Khantseguaşe yada Ele (Aziz Eliyah’tan)’ye adanmış ritüel şarkıları,katılımcıların,ellerinde tanrıçanın bir temsilini tutarak,yiyecek depolayan köylülerin evlerinin önünden geçtiği alaya eşlik eder. Alay nehir yatağındaki bir ziyafetle ve ritüel banyosuyla sona erer.Şimşek tanrısını onurlandıran bir halka dansına (şible wuic) “Ele sopai” şarkısı eşlik eder ve yıldırım düştüğü yerde söylenir. Köylüler, Tanrının onlara indiği inancıyla,ölüme neden olsa da yıldırım düşmesini coşkuyla karşılarlar. Kadınlara ait bir tür olan cenaze şarkıları (bje) ölen kişinin evinde üç gün boyunca söylenir.

Tarihsel şarkılar eskiden ve halen ceguako tarafından söylenir. Bazı sözler o kadar iyi bilinir ki şarkıların sözlerini seyirciler tamamlayabilir. Nart destanı halen çok popülerdir. Bu destana bir koro dem (dejuw),telli bir çalgı (çişapşine) ve bir çıngırak (pkhaçiç) eşlik eder.

Çocuklar için olan repertuarda çocuğu yürütmek için şarkılar (sabi zegakiye) ve hala bir ritüel şarkısıyla belirlenen bir başarı olan ilk bağımsız adımın şarkısı (leteuve wered) bulunur. Ninnilerin çocukları koruduğuna inanılır. İlk doğana adanmış şarkılara,solist ve koro arasındaki soru-cevaba karşı koral bir demle eşlik edilir. Yaşlıların daha saygıdeğer bir konumu vardır. Gerontologlar (yaşlılıkla ilgili bilimsel disiplin,SY) uzun yaşamın geleneksel hayatta önemli rol oynadığını düşünüyorlar. Yaşlılar için olan ninniler de özel bir türdür.Araştırmacılar,metinlerinde acayip ögeler  olduğu için,bu geleneğin eski bir ötenazi ritüeline dayandığına inanırlar.

Dans türleri ikiye ayrılır.Kollektif bir biçimde olan halka dansı (wuic),çeşitli şekilleri olan,köyde yiyecek toplarken toplanan alayda kullanılır.İslamey,hızlı,ustalık gerektiren solo bir danstır.Çift dansları ve solo danslar (kafe gibi),dans yarışmalarında kullanılır ve günümüzde halka danslarından daha popülerdir.Özellikle akordeon ve davuldan oluşan çalgısal eşlik,kafe dansı için geleneksel şarkılar da türetti.

Araştırma Tarihçesi

Adige müziği ile ilgili ilk araştırmalarda sadece metinler,etnografik tarifler ve tarihler mevcut olup 1850’lere dayanır.Rus ordusunda bir albay olan Sultan Han Girey bu dönemde tanınmış bir yazardı.Rus besteciler Aleksandr Aliyabiev, Mili Aleksiyeviç Balakirev (1837-1910) ve Aleksandr Sergeyeviç Tanev (1850-1918),kendi bestelerini de kattıkları müzikal örneklerin uyarlamalarını yaptılar.Taneev tarafından 1886’da derlenen Kabardey şarkıları ilk kez 1948’de yayımlandı.II. Dünya Savaşı’ndan hemen önce Arseniy Armaamov ve T.Şeibler (1957) tarafından derlenen malzemeler,yayımlanan versiyonları kurtulsa da asılları savaş sırasında kayboldu.Yine Rus müzisyenlerin bu alanda derleyip yayınladıkları, Mikhail F. Gnesin’in Çerkes Şarkıları (1937) ve Aleksandr F. Grabinov’un Adige (Çerkes) Şarkıları (1944) gibi örnekler vardır. Adige Halk Şarkıları ve Çalgısal Ezgiler (1980,1981,1986), Sovyetler Birliği’ndeki en iyi geleneksel müzik yayınları olarak değerlendirilir ve mükemmel analitik uyarlamalar içerir.

BALKARLAR VE KARAÇAYLAR

Balkarlar (70 bin kadar) ve Karaçaylar (120 bin kadar)’ın, ortak tarihsel, dilbilimsel ve etnik bağlantılara sahip Türk göçmenler olduklarına eskiden beri inanılsa da, 1950’lerden sonra fiziki antropologlar, Balkarlar’ın 17. ve 18. y.y.larda, İslami gelenekleri uygulayan ve Türk dili konuşan Kafkas kabilelerinin torunları olduğu sonucuna vardılar. Karaçaylar’ın ise 19. y.y.da Balkarya’dan şimdiki anavatanları olan diğer Kafkas bölgelerine göç eden Balkarlar’ın torunları olduğuna inanılır. Sovyet dönemindeki zorluklar nedeniyle müzikleriyle ilgili çok fazla çalışma yapılamamıştır.Sovyet Hükümeti, Balkarlar ve Karaçayları Orta Asya’ya sürdü ancak 1957’de anavatanlarına dönmelerine izin verildi.

Şarkı Tarzı

İslam’ı uygulamalarına ve Türk dili konuşmalarına rağmen Balkarlar ve Karaçaylar geleneksel müziklerinde Ortadoğudaki, (makam ve mugam gibi) modal kavramları kullanmıyorlar. Taneev Balkarlarla Karaçayların, Doğu’dan esinlenmiş bir kromatizm (seslerin yarım ses ara ile sıralanması SY) kullandığını belirtmesine rağmen Balkar ve Karaçay müziğinde diyatonik minör, Frig ve Dor makamları kullanılır. Ritüel ve destansı şarkılar gibi daha eski olan türlerde senkop ve ikili-üçlü ritimler arasında gidiş-gelişler kullanılır. Serbest ritim,melodik çizgileri resitatif (konuşur gibi) tarzda ve şiirsel bir ölçü izleyen destansı şarkılar gibi dokusal rolleri vurgulayan müzik türleri de kullanılır.

Kuzey Kafkasya’daki çift-dem çoksesliliğine bazen bir dörtlü,beşli veya oktav da ekleyerek kullanılan Balkarlar ve Karaçaylar arasında iki-üç bölümlü çokseslilik yaygındır. Balkar ve Karaçay şarkıları ağızdan ağıza yayılır ve ezgisel doğaçlamaya çok önem verilir.Diğer Kafkas gruplarında olduğu gibi,bas bir grup tarafından verilirken,ezgi bir kişi tarafından söylenir.

Ezgi için kullanılan sözcük cır başı ‘şarkı başı’ Türkçe’dir, ancak Türk kültürlerinde çokseslilik kavramı olmadığı için dem, Adige dilindeki bas anlamına gelen sözcükle (ejüw

Çalgılar

Balkar ve Karaçay düdük flütü (sıbızgı) çobanlar arasında yaygındır.Halk,üzerinde çan olan bir çift kamışlı (sırıyna), yalı bir lut (cıl-kobuz), telleri çekilerek çalınan bir lut (kıl-kobuz),bir arp (kıngır-kobuz) ve bir çıngırak (kars) çalar.19. y.y.’da uyarlanan akordeon danslara eşlik etmek için kullanılır.Diğer bir çok Kuzey Kafkas halkında  olduğu gibi akordiyon dışındaki tüm çalgılar erkekler tarafından çalınır.

İcra Türleri ve Bağlamları

Çoksesli olarak söylenen şarkıların merkezini destan oluşturur.Tüm Kuzey Kafkasya’da oldukça iyi bilinen Nart Destanı dışında tarihsel şarkılar da sık görülür.Çoğu 18.,19.y.y. ve 20.y.y. başlarına dayanır ve içerdikleri belgesel bilgilerle sözlü tarih işlevi görürler. "Emina " şarkısı 1790-1800 ve 1808-1814 felaketlerini anlatır.

Balkarlar ve Karaçaylar, Ozay ve Tepena sonbahar ritüellerine eşlik edenler gibi çeşitli tarımla ilgili şarkılar söylerler.Şarkılar,yiyecek toplama,ev sahiplerini kutsama ve ritüel ziyafetini tüketmekle devam eden bir ritüel alayına da eşlik eder.Hasat şarkıları çeşitli görelere eşlik eder. Şarkılar,tereyağı hazırlamaya,tahıl öğütmeye ve kadınlar tarafından kumaş dokumaya eşlik eder. İlk sabanda tohum ekmeye başlarken ve geleneksel ziyafet hazırlama gibi etkinliklerin her birine ait özel şarkılar vardır.Avın arkasından vahşi hayvanlar ve avcılık tanrısı Apsatı hakkında şarkılar söylenir. Apsatı’nın Abhazlar’da, Adigeler’de, Osetler’de ve Svanlar’da da karşılığı vardır. Ritüel şarkıları,gökgürültüsü tanrısı (Şıbıla), yıldırım tanrısı (Eliya),toprak tanrısı (Davle) ve rüzgar tanrısı (Gori) dahil pagan ve Hıristiyan tanrılardan bahseder.

Doğanın ve bereketin kontrolünün, özel bir taşın ruhunun çağırılması, bir kurbağayı yıkamak ve ritüel için maske takmış bir kişiyi yıkamak gibi belli ritüellerin etkilediğine inanılır. Kafkaslar’da bu ritüellere erkeklerin katılması alışılmadık bir durumdur.Bayrım olarak bilinen kolektif bereket ritüeli,Balkarya’da Çegem Geçidi’nde bulunan,erkek ve kadın üreme organlarının resimleriyle süslenmiş özel kült binalarıyla bağlantılıdır.Çam ağacı tanrısı Ravbazi’ye adanmış bir şarkı,bu tanrıya 20.y.y.’a kadar ne kadar önem verildiğini gösterir: ”Allah seni canıngda bolsun/Ravbazı meni canımda bolsun” (Allah seninle olsun/Ravbazı benimle olsun).

Kafkaslar’da vokal icrada olan cinsiyet ayrımı İslam’la yoğunlaşmıştır.Küw türü gibi destansı şarkılarda aşk bir hastalık ve keder olarak görülür ve şarkıcı (kadın için) bu şarkıları duygularını ifade etmek için kullanır.Ağlama şarkıları kadınların kötü kaderini anlatır.Doğaçlamanın çok önemli olduğu bir şarkı yarışması olan kargiş inar’da ilahilere yer verilir.Vezni olan destansı şiire dayanan ninnilerde (beşik cırla –beşik şarkısı) erkek çocuklarıyla ilgili temalar vardır.Bunlardan birinde,bir erkek çocuğun bahçesindeki kocaman bir ağaç,çocuğun beşikten kaçmasını ister. Destansı geleneğinde –İslam’da kadının rolüne çarpıcı bir örnek olarak- anaerkilliğin işaretleri vardır. Çocuk şarkılarının daha araştırılması gerekmektedir. Kendi repertuarlarına ek olarak çocuklar,geleneksel yetişkin şarkılarını da söylerler,özellikle de kadın şarkılarını.Eski bir ritüel şarkısı “Ozay” çocukların icrasına uyarlanmış versiyonuyla kaydedildi.

Diğer Kuzey Kafkasya ve Gürcü halklarıyla bağlantılı halk dansı türleri halka ve çift danslarını içerir.Bu bölgedeki tüm dansların özelliği,genellikle 2/4 ve 4/4 ölçülerde uyarlaması yapılan üç bölünmeli bir yapıya sahip olmasıdır.

Araştırma Tarihçesi

Destan geleneği dışında Balkar ve Karaçay müziğiyle ilgili yetersiz sayıda araştırma yapılmıştır. Dilleri Türkçe olduğundan müzikologlar dikkatlerini Türk müzikal ögelerine verdiler.Örneğin, modal sistem diatonik olmasına rağmen Taneev kromatik dizilerin kullanılmasından bahsetmiştir. Diğer araştırmacılar dem sesini yok ederek çoksesli şarkıları teksesli olarak uyarladılar.

Ünlü Rus besteciler Balakirev ve Taneev, Balkar ve Karaçay müziğiyle ilgili ilk derlemecilerdi. Balakirev, pşyano fantezisi İslamey’i de kullanarak,dokuzu Balkar ve Kabardey olmak üzere 11 ezgi kaydetmiştir. Taneev,halen Balkar ve Karaçay müziğiyle ilgili en önemli çalışmalardan biri olan bir makale yazdı (1886).Ayrıca bir bölgeden de geleneksel müziklerin uyarlamasını yaptı. Kaydettiği malzeme 1947’de çok fazla hata ile yeniden yayımlandı. Şarkıcı İsmail Orusbiyev,bu Rus besteciler tarafından yazılan/uyarlanan müzikal malzemenin kaynağıydı.Henrik Wieniawski’ nin öğrencisi Balkarlı kemancı Sultan-Bek Abayev de geleneksel halk müziğinin uyarlamasını yaptı,ancak yaptıkları kayboldu.Macar bilimci Prele, Balkar ve Karaçay şarkıları derleyip yayımladı. 1944-1957 yılları arasında sürgünler yüzünden müzikolojik çalışmalar durdu.Balkar halk şarkıları koleksiyonları ilk kez O.Otarov ve H.Kardanov tarafından basıldı (1962). Arkasından bir çok ufak çalışma geldi.Balkar ve Karaçay Halk Müziği Antolojisi’nin birinci cildi (Nart Destanları ile ilgili) basılmayı bekliyor.

OSETLER

Rusya ve Gürcüstan’da Kafkas Dağları’nın iki tarafında yerleşik 300 bin Oset (Osetçe’de İron) yaşar.Osetler’in,Kafkasya’nın yerlileri ve bir Hint-İran dili konuşan Hint-Avrupa göçmenleri Alanlar’ın torunları olduğuna inanılır.Osetler’in gerçek anavatanı Kuzey Kafkasya’dır,ancak bazı Osetler 16. y.y.’ın başından başlayarak , 17.  ve 18. y.y.’larda da devam ederek Gürcüstan’a göç ettiler. Aslında Oset kültürel ögeleri,dağların ötesine göç eden Osetler arasında,kalanlardan daha iyi korunmuştur.Müzikal açıdan Oset gelenekleriyle Hint-İran grupları arasında çok az ortak nokta vardır.Osetler’in çoğu Ortodoks Hrıstiyandır,ancak bazıları 17.y.y.’da İslam’a dönmüştür. Dinsel farklar geleneksel müziklerinde yansıtılmaz.

Şarkı Tarzı

Tüm Kafkasya çoksesli geleneğinde olduğu gibi bir etkinlikteki katılımcılar –özellikle geleneksel ziyafetlerde- bas bölümüne (kırnın veya fersag) katıldığı için,toplum icracılar ve dinleyiciler diye ayrılmaz.Ağırlıklı olarak erkekler söyler.Kadınlar sadece ninniler,çalışma şarkıları,ağıtlar ve çağdaş akordiyon eşlikli solo şarkılar söyler.

Aeol, İyon, Dor ve Mikrolid diziler eski Oset müziğinde daha yaygındır.Bir dem veya ostinato ve bir veya iki kişi tarafından söylenen ilahilerde olduğu gibi,önde bir solistin hikaye anlatır gibi söylediği şarkılar (resitatif tarz SY),ritmik açıdan karmaşık olup serbest ritimlidir.

Osetler, iki türlü, üç bölümlü çoksesli söyler. Kuzey Kafkasya türünde dem,dörtlüler,beşliler veya oktavlara bölünür;Güney Kafkasya (veya Gürcü) türünde,üstteki melodik sesler parelel hareket eder. Oset çoksesliliği,dördüncü ve beşinci derecelerdeki armoniyi vurgular ve kadanslar dördüncü dereceyi vurgular.

Çalgılar

Çobanlar halen Nart Destanı’nda da bahsedilen eski bir düdük flüt (wadındz) kullanır.50-70cm. uzunluğunda olan bu flütler bazen tüfek namlusundan da yapılır.Çobanlar ayrıca,stili denen,20-25 cm. uzunluğunda,bir tür çift tüplü klarnet de kullanır.Ezgiyi çalan tüp üzerinde beş tane delik vardır ve ona,üzerinde tek delik olan diğer tüp dem tutarak eşlik eder.Boğa ya da yaban keçisi boynuzundan yapılan fidiog, üzerinde 4-5 delik ve ağızlık olan bir çalgıdır.Artık kullanılmayan bu çalgının avcılıkla ilgisi vardı ve sinyal vermede kullanılırdı.Daha az yaygın olan bir çalgı da, ezgi ve dem için tüpleri olan ve lalim wadındz denen bir tür tulumdur. Günümüzde daha seyrek görülen bu çalgı,önceden solo ve eşlik amaçlı ve dans müziği için kullanılırdı.

Eskiden destanlara eşlik için kullanılan,iki ya da üç telli yaylı bir lut olan gisin fandır ya da khoiiser fandır en popüler Oset çalgısı olup 1950’lerden beri zaman zaman yerine keman kullanıldığı görülür.1930’larda Sovyetler Birliği’nde yerel halk müziği orkestralarının kurulmasıyla,gisin fandır’ın beş boyu ortaya çıktı:soprano,alto,tenor,viyolensel ve kontrabas.Bu topluluk popüler olmadı.Gürcüler’deki telleri çekilerek çalınan,uzun saplı,perdeli lutun (panduri) benzeri,Osetler’deki dala fandır’dır.Bu çalgının aslında iki ya da üç teli vardı ama 1930’larda Oset Devlet Topluluğunda kullanılmak üzere uyarlandığında,pikolo,soprano,alto,tenör,bas, kontrabas olmak üzere altı boydan oluşan kromatik bir versiyonu geliştirildi.Geleneksel olanı halen solo şarkılara eşlik için kullanılır.Oset arpı duadastanon,diatonik olarak akort edilmiş on-oniki tele sahiptir ve eskiden geleneksel olarak bir kahramanın çalgısı olduğu için,sadece erkekler tarafından çalınırdı. Nart Destanı’na göre Nart Sirdon bu çalgıyı,ölü oğlunun kemik ve sinirlerinden yaptı.

Osetler için akordiyon (İron kandzal fandır) bir kadın çalgısı haline dönüştü.O kadar popüler bir çalgı haline geldi ki19. y.y.’ın sonlarından itibaren bu çalgı,düğünlerde damat tarafından geline verilen zorunlu bir hediye oldu ve kadının ölümünde,çalgı onunla birlikte gömüldü.

Osetler,dansa eşlik için,tahtadan bir kastanyet olan kartsganag kullanırlar.

İcra Türleri ve Bağlamları

Belli destansı figürlerin yer aldığı 42 şarkı ve çalgısal parçadan oluşan Golayev koleksiyonundan (1964) çıkarılan sonuca göre,Oset müzikal repertuarının büyük bir kısmını destansı şarkılar oluşturuyor.Halen popüler olan bu şarkılar,anlattıkları olaylar kadar eskidir.Metinlerde kahramanın ölümü en önemli trajik ögedir. Destansı şarkıların icrası, tüm katılımcılar tarafından çoksesli biçimde icra edilen geleneksel şenliklere dayanır. Ancak kadek adlı destansı şarkı,kendi çalgısal eşliğiyle bir solist tarafından söylenir (kadeganag). En ünlü kadeganag 19. y.y.’da yaşamış Bibo Dzugutov’dur (‘Kör Bibo’). Destansı türlerin solo icrasının tüm Asya’da tipik olmasına rağmen,destansı şarkıların genellikle çoksesli biçimde icra edildiği Osetler’deki şekli, Kafkasya için tektir.

İş sırasında ya da hemen sonrasında hasat şarkıları söylenirdi ancak günümüzde bu gelenek işlevini yitirdi ve çoğunlukla geleneksel şenliklerde icra edilir oldu.Sağdıç şarkılarının büyük bir kısmı dışında (çındzembelttı zarcıte-geline eşlik şarkıları) geleneksel düğün şarkıları hakkında çok az şey biliniyor.

Ritüel danslarına çoksesli şarkılar ya da çalgısal müzikler eşlik ederdi.Şimşek ve yıldırım kültüne bağlanan halka dansı tsopai,yıldırım düşmesi sonucunda biri öldüğünde yapılırdı.Bu dansa paralel danslar tüm Kafkasya’da görülebilir.En popüler dans olan simd ‘in farklı varyantları vardır (Nartan-simd,Nart’ın Simd’inde iki bölüm olması ve şarkı söyleme veya çalgısal eşlikle olması gibi).Bu türün bir versiyonu yeni yıl kutlamalarında yapılırdı.Bu,ateş etrafında yapılan iki hikayeli bir halka dansıydı (halka olmuş dansçılardan bir kısmı,halka olmuş diğer dansçıların omuzlarına çıkarak dans ederdi).Çift olarak yapılan danslar,khonga-kaft ya da kabardinka ve tımbıl-kaft ya da lezginka ‘dır.Ustalık gerektiren solo bir dansın adı da rog-kaft’dır. Geleneksel olarak danslara çoksesli şarkılar eşlik ederdi.Günümüzde ise akordeon eşliğinde dans edilir.

Erkek ve kadın epertuarları geleneksel olarak ayrılmıştır ancak 1930’lardan sonra bu ayrım kalkmıştır. Geçmişte kadınlar,erkeklerin duyabileceği yerlerde şarkı söyleyemezdi.Akordiyon bir kadın çalgısıydı,gişın-fandır gibi belli çalgılar ise erkeklere aitti.Ninni (lolote) gibi çoğu kadın şarkıları tek sesliydi ve kadınların sosyal hayatıyla bağlantılıydı.Keçe ve yamçı gibi geleneksel giysilerin hazırlanmasına eşlik eden,seyrek görülen eski bir çoksesli kadın şarkısı onai bu türe örnektir.Kadınlar ayrıca,akordiyonları eşliğinde çağdaş lirik şarkılar da söylerler.

Çağdaş Oset müziği,bestecileri bilinen şarkılardan ve bir akordiyon ve diğer çalgılarca eşlik edilen küçük varyasyonlardan oluşur.

Araştırma Tarihçesi

19. y.y. sonlarında besteciler,Oset halk şarkılarını kaydetme konusunda çok iş yaptılar.Mikhail Mikhailoviç İppolitov-İvanov ve Sergey İvanoviç Taneev 1883 ve 1886’da birçok malzemenin uyarlamasını yaptılar.Gürcü besteci ve etnomüzikolog Dimitri Arakişvili’nin çalışması 20.y.y. başında yayımlandı.1900-1910 yılları arasında Gramophone şirketi 32 disk dolusu Oset şarkılarının kaydını yaptı.1916’da Robert Lach,Oset ve Gürcü askeri mahkumlarının söyledikleri Oset şarkılarının uyarlamalarını yaptı (1917,1931).Boris Galaev’in Oset Halk Şarkıları (1964) kitabı,bu müzikle ilgili yapılmış en önemli çalışma olarak bilinir.Bir Oset bestecisi ve etnomüzikologu olan Galaev,bu çalışmada 100 şarkı ve çalgısal ezgi yanında metinler ve etnografik analizler yaptı.Son yıllarda Oset müziği ile ilgili çalışmalar azaldı.

ÇEÇENLER VE İNGUŞLAR

Kuzey Kafkasya’da batıda Osetler,doğuda Dağıstanlılar ve güneyde Gürcüler’in çevirdiği topraklarda 1.2 milyon Çeçen (Çeçence’de Nokhça) ve 200 bin kadar da İnguş (İnguşça’da Galgay) yaşar ve Kafkas dil ailesinde Nakho-Dağıstan grubu olarak bilinen dilleri konuşurlar. Kafkasya’nın yerlileri olan Çeçenler 17. ve 18. y.y.’larda Müslüman oldular.

Çeçen dilleri için alfabenin ortaya çıkışı ancak 1920’lerde gerçekleştiği için,sözlü gelenek Çeçen tarihiyle ilgili bilgiyi en iyi veren alan olmuştur.19. ve 20. y.y.’lar Çeçen ve İnguşlar için bir çok trajediyle doludur.19. y.y.’da Rus İmparatorluğu’nun işgaline uğradılar.1847860 arasındaki bu savaşta,nüfusun dörtte üçü yok edildi.1944-1057 arasında Sovyet Hükümeti onları Orta Asya’ya sürgün etti.1992’de Çeçen-İnguş Otonom Cumhuriyeti,Çeçen ve İnguş cumhuriyetleri olarak ikiye ayrıldı ve Çeçenler bağımsızlık ilan ettiler.1992’de başlayan Rus savaşı,yerel olarak İçkeriya Cumhuriyet diye adlandırılan Çeçenya’nın bağımsızlığı için bir dizi savaşı içerir.Bu tarihsel geçmişin sonucu olarak Çeçen ve İnguş müzikleri hakkında çok az çalışma yapıldı.

Şarkı Tarzı

Çeçen ve İnguşlar’da Dor makamları ağırlıktadır.Doğu Gürcüstan’ın Pavi Dağı bölgelerinde görülen bir dizide küçük ikili,küçük üçlü ve büyük altılı aralıklar kullanılır.Eski Çeçen ve İnguşlar sık sık ikili ve üçlü vuruşlar arasında gidip gelirdi.İki bölümlü Çeçen ve İnguş çoksesliliğinde, uyumsuz seslerin ağırlığı dikkate değer.Üç bölümlü çokseslilikte ortadaki ses melodiyi taşırken geriye kalan sesler beşinci derecede çifte dem tutarlar.Kadanslar çoğunlukla tonik,dördümcü ve beşinci dereceyi birleştiren uyuşumsuz bir üç sesli akordla biter.Ön plandaki ezgisel çizgi,koral bir dem ya da ostinatoyla eşlik edilirken,ezgi ya da metni doğaçlama olarak söyleyen bir solist tarafından icra edilir.

GelenekselGeleneksel icra türleri genellikle halk müziğini iyi yorumlamalarıyla tanınan (Bisirkhoev ailesi gibi) ailelerde kulaktan kulağa aktarılır. Yeni metin ve geleneksel ezgilerden oluşan yeni şarkılar (kerla eşharş),geleneksel şölenler sırasında,kadın ve erkek bireysel şarkıcılar tarafından bestelenir ve icra edilir.Erkekler genellikle kendilerine telli çalgılarla eşlik eder, kadınlar ise akordiyon kullanır.Doğu ve Batı etkileri, artmış ikili aralıklarla valse benzeyen ritmin bileşiminde görülür.

Kötü orman kadını Almas ve dev yamyam kadın Gorbaş gibi anaerkil motifler yerel folklorda göze çarpar ancak vokal repertuarın çoğunu erkekler seslendirir.Kadınların repertuarı,çoksesli varyanları da olan ninnilerden oluşur (Çeçence’de agadan iiş,İnguş dilinde diadizha iiş). Eşarş olarak bilinen solo şarkılar genellikle çalgılar eşliğinde söylenir ancak uyarlamaları solo yapılır. Şarkı söyleme yine geleneksel cinsiyet ayrımcılığı pratiğini yansıtmaya başladı ancak 1920’lerden itibaren kadınlar,erkek korolarında şarkı söylediler.

Çalgılar

Çeçen çalgısal müziği,saf çalgısal müzik (ladugiju iiş-dinlemek için ezgiler) ve danslara,alaylara ve at yarışlarına (khalkharan iiş) eşlik eden çalgısal müzik içerir.

Çeçen ve İnguş çobanlarının ‘düdük flütü’ dutra ahşaptan ya da kamıştan yapılır. ‘Çift kamış’ şedag’da düz bir boru (tüp) vardır.Çocuklara özgü bir çalgı olan tsuzam kaz tüyünden ya da ot sapından yapılır.Maa borusu eskiden şölenlerde ve düğünlerde kullanılırdı.

Gürcüler’in çunuri çalgısına ve diğer Kuzey Kafkasya halklarının yaylı çalgılarına benzeyen üç telli yaylı bir çalgı olan adxoku-pandur hem solo hem de eşlik çalgısı olarak kullanılır.Üç telli, uzun boyunlu,telleri çekilerek çalınan bir çalgı olan deçik pondur, genellikle erkekler tarafından çalınan bir eşlik çalgısıdır.

Membranofonlar (üzerinde gerilmiş deri olan vurmalı çalgılar) çift başlı davul vota ya da gaval ve çerçeveli davul zhirga ya da tep’den oluşur.Bu iki çalgıya da genellikle çift kamışlı bir üflemeli çalgı olan şedag eşlik eder.Gema veya gemanaş (tahtadan çıngırak)  geleneksel danslarda çalınır.

Çeçen ve İnguş akordiyonu komuk veya kekhat pondur,1880’lerde popüler oldu.Sağ el ezgiyi çalarken sol el de akorlar yerine başka bir ezgiyle eşlik eder.Akordiyon geleneksel olarak bir kadın çalgısı olmasına rağmen son yıllarda erkekler tarafından da çalınmaya başlandı.Diğer tüm çalgılar geleneksel olarak erkekler tarafından çalınır.

1930’lardaki Çeçen ve İnguş yenilileri arasında,kromatik özellikler de kazandırılan farklı boyutlardaki geleneksel çalgılar ve bunların büyük halk müziği orkestralarına dahil oluşu da vardır.Çeçen ve İnguşlar,gitar ve Rus balalaykasını da uyarladılar.

İcra Türleri ve Bağlamları

Müzikal türler,pagan tanrılara adanmış şarkılar,destansı şarkılar,avlanma şarkıları,mizahi şarkılar, eğlence şarkıları,dans şarkıları ve kadın şarkılarını içerir.

Düğün şarkıları ve pagan tanrı Miatsela için olan şarkılar çeşitlidir.Tanrılar panteonu Çeçen ve İnguşlar’ın totemik atalarına bağlanan,kurtların koruyucusu Tutir;bereket tanrıçası Melelerda (İnguş) ve Tuşoli (Çeçen);şimşek ve yıldırım tanrıçası Sela (İnguş) ve Dardzin-Nana (Çeçen); rüzgar tanrıçası Furki (İnguş);suyun anası Çaça;ormanın koruyucusu Tsu (Çeçen);yer altı tanrısı Entr, Eter veya Dala (Çeçen) ve Dela (İnguş);güneştanrısı Dela-Molkh (Çeçen);ayın anası Çeç-Kini (Çeçen) ve kurbanların tanrısı Eşpor-Zhe (İnguş)’yi içerir.

Epik tür Nart Orkhust (kötü güçlerin Nart’ı), Osetler,Adigeler,Balkarlar ve Karaçaylar’ınkinden daha dar kapsamlıdır.Çeçen ve İnguş sözlü geleneğine göre Nart Destanı’nın özgün şekli Osetya’dan geldi.Epik şarkılarla ilgili tarihsel şarkılar illi,kendine deçik-pondur veya adxoku-pondur ile kendi kendine eşlik eden erkek bir solist (illança) tarafından icra edilir. Bu türde metinle müzik sıkı sıkıya bağlıdır ve ezgiler çoğunlukla resitatif (hikaye söyler gibi SY) benzeridir.

Kutlamalarda söylenen şarkılar kült faaliyetlerine ve sihirle ilgili pratiklere bağlıdır. Hava durumunu kontrol etmeye yönelik,güneşli hava dilemek için şimşek ve yıldırım tanrıçası Sela’ya adanmış mutsa guduçg (Çeçen) ve karşkuli (İnguş) ritüellerini içerir.Bir oyuncağın tutulduğu, köylülerden yiyecek istendiği ve en sonunda da ritüel bir ziyafetin yapıldığı bir alay da vardır.Avcılık şarkıları arasında,tanrıça Elta’nın değişik bir şekli olan  beyaz bir geyiği öldürmeye çalışırken,tanrıça Elta tarafından kör edilen,Çeçenler’in atası Nakhço ile ilgili bir şarkı vardır.

Etnografik bulgular ve yazılı kaynaklar Çeçenler ile İnguşlar’ın tarım ve hayvancılıkla ilgili geniş bir çalışma şarkıları repertuarı olduğunu gösteriyor ancak bunlardan çok azı bugün biliniyor. Ritüel bağlamları dışındaki diğer türler mizahi şarkılar (Çeçen zabarii iiş,İnguş begii iiş) ve masa şarkılarıdır (dottagialin iiş).

Danslar arasında halka dansları ve aynı yaştakiler için danslar vardır.Dans ezgilerine khalkhar denir.Hıristiyanlık öncesinde kadınlarla erkekler,vokal eşlikle ve hep birlikte dans ederlerdi.Günümüzde eşlik genellikle akordiyon gibi çalgılarla yapılıyor.

1920’lerde ve 1930’larda uyarlamaları yapılan,erkekler tarafından söylenen dini şarkılar,cenaze duaları örnekleri de içerir (nazm ve zikr).

1990’lardaki Çeçen-Rus savaşından sonra,başta halka dansı olmak üzere geleneksel şarkı ve dans biçimleri yeniden faaliyete geçti ve bu savaştaki ulusal kahramanlar hakkında yeni kahramanlık şarkıları yazılmasına ilham verdi.

Araştırma Tarihçesi

İvan Dobrovolski 1818’de ilk Çeçen müziği koleksiyonunu yayımladı.Başka Çeçen ve İnguş müzik koleksiyonlarının ortaya çıkması için,yüz yıldan fazla zaman geçmesi gerekti.Gürcü besteci ve etnomüzikolog Dimitri Arakişvili,1913’de ilk Çeçen halk ezgileri aranjmanlarını yaptı. 1925’de Rus besteci A.Davidenko 80 ezgi derledi ve bunlardan otuz tanesi piyano için düzenlenen ayrı otuz ezgi ile birlikte,bir sonraki yıl yayımlandı. Çeçenler’le İnguşlar’ın Orta Asya’ya sürgün edilmesi, bölgedki, halk müziği derlemelerini geçici olarak durdurdu. Nikolay Reçmenski 1950’lerde ve 1960’larda dört çalışma yayınladı.

BİBLİYOGRAFYA

Abkhazians

Akhobadze,Vladimir and I.Kortua.1957.Abkhazian Songs,Moscow;Gosudarstvennoe Muzikalnoe Izdatelstvo.In Russian

Arakishvili,Dimitri.1916. “Georgian Folk-Musical Culture.”In Moscow Ethnographical and Antropological

Commission,5,Moscow;G.Lissner and S.Sobko.In Russian.

______,1940,Review of Folk-Musical Instruments,Tbilisi:Tenkia da Shroma,In Georgian.

Ashuba,Vadim,1986.Abkhazian Folk Songs,Tbilisi:Muzfond.In Russian.

Khashba,Meri,1967.Abkhazian Folk-Musical Instruments,Sukhumi:Alashara,In Russian.

______,1977,Abkhazians’ Work and Ritual Songs,Sukhumi:Alashara,In Russian.

______,1983,Genres of Abkhazian Folk Songs,Sukhumi: Alashara,In Russian.

KOvach,Konstantin V., and K. Dzidzaria,1929.One Hundred One Abkhazian Folk Songs,Moscow:Izdaniye Narkomprosa Abkhazii,In Russian.

______,1930.The Songs of Kodorian Abkhazians,Sukhumi:Izdanie Narkomprosa Abkhazii,In Russian.

Shamba,Ivane,1986,Abkhazian Folk Songs,Tbilisi:Muzfond,In Russian.

Adighis (Cherkesses and Kabardians)

Folk Songs and Instrumental Tunes of Adighis,1980,1981,1986.

Gnesin,Mikhail F.,1937,Cherkesskie Pesni (Cherkesian Songs).Moscow:muzgiz.

Grebniov,Alexander F.,1941.Adige Oredkher (Adighian Songs).Moscow and Leningrad: Muzgiz.

Shcibler,T,1957. “Musical Culture of Kabardino-Balkarian SSR.” In Musical Culture of Autonomous Republics of Russian SFR. Moscow:Murzig.In Russian.

Balkarian and Karachaevians

Balkarian Folk Songs,1969,Nalchik.In Balkarian.

Dautov,Aslan,1974.Musical Culture of Peoples of Karachaevo-Cherkesia.Cherkessk. In Russian.

Karachaevian Folk Songs,1969,Moscow: In Russian.

Karaeva,A.1961.The Folklore Heritage of Karachaevian-Balkarian People.Cherkessk: Stavropolskoe Knizhnoe Izdatelstvo,In Russian.

Malkonduev,X,1978. “Genre and Poetics of Balkarian-Karachaevian Lyric:Before the Revolution.” .D.dissertation,Moscow.In Russian.

Ortabaeva,P,1977.Karachaevo-Balkarian Folk Songs Cherkessk: Stavropolskoe Knizhnoe Izdatelstvo,In Russian.

Otarov,O.,and X.Kardanov,1962,Balkarian Folk Songs,Nalchik,In Balkarian.

Rakhaev,Anatoli,1988,Musical Epic of Blkarians,Nalchik:Elbrus,In Russian.

Sheibler,T.,1957, “Musical Culture of Kabardino-Balkarian SSR.”In Musical Culture of Autonoms Republics of Russian SFR,Moscow:Muzgiz,In Russian.

Taneev,Sergei,1947 (1886). “On the Music of Mountain Tatars.”2d ed.In In Memory of Sergei Ivanovich

Taneev,ed.Vladimer Protopopov with comments by Victor Beliaev,195-199,Moscow and Leningrad:Muzgiz,In Russian.

Urusbieva,Fatima,1979.Karachaevo-Balkarian Folklore,Cherkessk: Stavropolskoe Knizhnoe Izdatelstvo,In Russian.

Urusov,Iskhak,ed.1982.Karachaevian Folk Songs,Cherkessk: Stavropolskoe Knizhnoe Izdatelstvo,In Karachaevian.

Ossetians

Dolidze,Victor,1960. “Ossetian Folk Music,”In Messenger of North-Ossetians Scientific Instutation,173-179.Orjonikidze.In Russian.

Galaev,Boris.1964.T.Ossetian Folk Songs.Moscow:Muzgiz,In Russian.

Khakhanov,Dudar.1972. “Ossetian Folk Songs,”Ph.D.,dissertation,Erevan.In Russian.

Lach,Robert,1917. “Vorläufiger Bericht über die im Auftrage der Kaiserlichen Akademie der Wissenchaften erfolgte Aufnahme der Gesänge russisher Kriegsgefangener im Augusts und September 1916.”Mitteilung der Phonogramm-Archive-Komission Wien 46:62-78.

______,1931, Gesänge russisher Kriegsgefangener,aufgenommen und herausgegeben von Robert Lach,Abteilungingrelische,abchasisches,svanische und ossetische Gesänge 3,2.Vienna and Leipzig.

Ossetian Musical Folklore,1948.Moscow and Leningrad:Muzgiz.In Russian.

Tskhurbaeva,Ksenia,1959.Some Features of Ossetian Folk Music.Orjonikidze.In Russian.

Chechens and Ingushes

Arakishvili,Dimitri,1913. “Songs of Caucasian Mountain Peoples,Kurds,Turks.”In Works of Musical-Ethnographgical Commission,4.Moscow.

Beibulatov,T.1926.Collection of Lyrics and Songs.Buinaksk.In Russian.

Bekbulatov,Umar,comp.1976.Folk Music of Chechens and Ingushes,Moscow:Muzika.In Russian.

Checheno-Ingushian Musical Folklore,1963,1965,2 vols.Grozni:Knigoizdat.In Russian  (vol. 1) and Chechenian (vol. 2).

Davidenko,Aleksander,1926.Collection of Chechenian Melodies and Songs,Moscow: Muzikalniy sektör Gosizdata.In Russian.

Mepurnov,G.1936.Checheno-Ingushian Songs,Moscow:Muzgiz.In Russian.

Rechmenski,Nikolai.1957. “Checheno-Ingushian ASSR.”In Musical Culture of Autonomous Republics of Russian SFR.Moscow:Sovietski Kompozitor.In Russian.

_____,1962.Chechenian and Ingushian Folk Melodies and Songs.Moscow:Muzika.In Russian.

_____,1965.Musical Culture of Checheno-Ingushian ASSR,Moscow:Muzika.In Russian.

kamatur.org

Karaçay Malkar Türkiye

Login

{loadmoduleid ? string:? string:? string:? string:? string:? string:? string:? string:? string:? string:261 ? ? ? ? ? ? ? ? ? ?}