Türk kültüründe baharın gelişiyle birlikte yeni bir yılın başlangıcını temsil eden “Nevruz” geleneği günümüzde Türk Dünyasının ortak bayramlarından biri olarak kabul edilmektedir. Kış mevsiminin sona erip, tabiatın yeniden canlanmaya başladığı baharın ilk günleri, bütün Türk boylarında olduğu gibi, Karaçay-Malkar Türklerinde de çok eski zamanlardan beri türlü şenlikler halinde kutlanmaktadır. Türk kültüründe baharın gelişiyle birlikte yeni bir yılın başlangıcını temsil eden “Nevruz” geleneği günümüzde Türk Dünyasının ortak bayramlarından biri olarak kabul edilmektedir. Kış mevsiminin sona erip, tabiatın yeniden canlanmaya başladığı baharın ilk günleri, bütün Türk boylarında olduğu gibi, Karaçay-Malkar Türklerinde de çok eski zamanlardan beri türlü şenlikler halinde kutlanmaktadır.
[s. 275] Türk kültüründe baharın gelişiyle birlikte yeni bir yılın başlangıcını temsil eden “Nevruz” geleneği günümüzde Türk Dünyasının ortak bayramlarından biri olarak kabul edilmektedir. Kış mevsiminin sona erip, tabiatın yeniden canlanmaya başladığı baharın ilk günleri, bütün Türk boylarında olduğu gibi, Karaçay-Malkar Türklerinde de çok eski zamanlardan beri türlü şenlikler halinde kutlanmaktadır.
Karaçay-Malkar Türklerinin kültüründe baharın gelişini ve yeni yılın ilk gününü temsil etmesiyle ilgili olarak “Nevruz” kelimesine rastlanmamaktadır. Ancak, Karaçay-Malkar Türklerinin “Ruzlama” veya “Oruzlama” adı verilen eski halk takviminin adında “Nevruz” kelimesinin izine rastlamak mümkündür. Karaçay-Malkar Türkçesindeki “Ruzlama” veya “Oruzlama” kelimelerinin kaynağının Farsça “rûz” [gün] kelimesinden gelmiş olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Karaçay-Malkar Türklerinin eski halk takvim sistemine göre yılın başlangıcı 22 Mart gününe tekâbül etmektedir. Yılın ilk ayının adına ise “Toturnu Al Ayı” veya “Süyünç Ay” adı verilmektedir.
Eskiden, baharın gelmesi demek, tarım ve bilhassa hayvancılık işiyle uğraşan Karaçay-Malkar Türkleri için sürüleri meraya çıkarma ve tarlalara tohum ekme döneminin başlaması demektir. Bu faaliyetler ise Karaçay-Malkar Türklerinin hayat tarzını düzenleyen en önemli olaylardır. Yani, baharın gelişi, Karaçay-Malkar Türkleri için hayatın başlaması demektir. Bu yüzden baharın gelişini coşkulu bir şekilde karşılamak üzere büyük hazırlıklar yapılırdı. “Toturnu Al Ayı” veya “Süyünç Ay”ının ilk günü olan 22 Mart günü, adeta bir dinî bayram havasında özel törenler ve çeşitli şenlikler düzenlenerek “Saban Toy”, “Gollu”, “Hardar” ve “Gutan” adı verilen bayramlarla kutlanırdı.
Saban Toy
Karaçay-Malkar Türklerinde baharın başlangıcında düzenlenen kutlama şenliklerinin en görkemli olanlarından biri “Saban Toy”dur. Baharın ilk gününde bütün halk toplanarak “Çoppa” [Ziraat ve Bereket Tanrısı], “Dawle” [Toprak Tanrısı] ve “Erirey”in [Mahsul Tanrısı] şerefine kurbanlar keser ve büyük şölenler tertip ederdi. Karaçay-Malkar Türklerinde hiç kimse “Saban Toy” yapılmadan kesinlikle tarla işlerine başlamazdı [Curtubayev, 1994:133-134; Tawmurzalanı-Bayramqullanı, 1998:5].
Eski Karaçay köylerinden biri olan Uçkulan köyünde herkes, kutsal sayılan “Çoppa Taş” [Çoppa’nın Taşı] adı verilen büyük bir kayanın çevresinde toplanır, “Çoppa”nın şerefine çeşitli hayvanlar kurban edilirdi. Daha sonra büyük bir ziyafet verilir, türlü şenlikler yapılırdı. Şölenin [s. 276] sonunda, herkes “Çoppa-Taş”ın etrafında kol kola girerek geniş bir çember oluşturur ve dinî mahiyette birtakım danslar icra edilirdi. Törenin sonunda insanlar “Çoppa”dan inek ve koyun gibi hayvanlarının ürünlerinin bol ve bereketli olmasını, vahşi hayvanların saldırılarından korumasını, ekinlerin iyi yetişmesi için yağmur, başakların olgunlaşması için güneşli bir mevsim dilerlerdi [Laypanov, 1957:40]. Çoppa için yapılan törenin bitiminde “Tamada” veya “Töreçi” adı verilen tören idarecisi şu duayı ederdi:
Çoppa, Teyriden sora sen teyri
Çoppa qızıwçuluqnu quw keri
Çoppa bir qandır cerni
Çoppa aşlıq küyedi ne eteyik
Çoppa cawun kele sebeley
Çoppa aşlıq kele töbeley
Teyribiz bersin semiz citça
Maylı bolsun erinle
Caşlı bolsun kelinde
Teyri bersin igilik
Bolsun bizde tirilik
[Haciyeva, 1988:198-199]
Çoppa, Tanrıdan sonra sensin ilâh
Çoppa sıcaklığı kov geri
Çoppa bir kandır toprağı
Çoppa hububat yanıyor ne yapalım
Çoppa yağmur geliyor çiseleyerek
Çoppa hububat geliyor tepe gibi
Tanrımız versin semiz et
Yağlı olsun dudaklar
Oğlanlı olsun gelinler
Tanrı versin iyilik
Olsun bizde dirlik
Karaçay-Malkar Türkleri “Saban Toy” sona erdikten sonra, tarla sürmeye çıkmadan önce tarlaların iyi ve kolay sürülmesi için “Dawle”ye, ekinlerin dolgun ve bol yetişmesi için de “Erirey”e dua ederlerdi [Malkonduyev, 1988:27-28].
Bunun dışında, Karaçay Türkleri, İslâm dinini kabul etmeden önce, bahar mevsiminin her Çarşamba gününde, Mahar ırmağının sağ tarafında kutsal sayılan büyük bir çam ağacının çevresinde toplanır, dinî törenler yapar ve “Teyri”ye [Tanrı] dua edip, dileklerde bulunurlardı:
Cazıbız cawumlu bolsun
Küzübüz künlü bolsun
Qışıbız qarlı bolsun
Acalıbız sabır bolsun
Istavatla mallı bolsunla
Batmanla ballı bolsunla
Küple mürzewleden tolsunla
Azıgıbız moñ bolsun
Cazıbız nasıblı bolsun
Egiz egiz tölü tuwsun
Segiz segiz nasıb cawsun
Teyribiz bersin aşxılıq
Körmeyik barıbız açlıq
[Haciyeva, 1988:12]
Baharımız yağmurlu olsun
Güzümüz güneşli olsun
Kışımız karlı olsun
Ecelimiz yavaş olsun
Çiftliklerde hayvan bol olsun
Kovanlar ballı olsun
Küpler yiyeceklerden dolsun
Yiyeceğimiz tok olsun
Baharımız bahtlı olsun
İkiz ikiz nesil doğsun
Sekiz sekiz kısmet yağsın
Tanrımız versin iyilik
Görmeyelim hiçbirimiz açlık
Gollu Bayramı
[s. 277] Karaçay-Malkar Türklerinde baharın başlangıcında düzenlenen kutlama şenliklerinin en görkemli olanlarından bir diğeri de “Gollu” bayramıdır. Gollu, Karaçay-Malkar Türklerinin eski inanışlarına göre toprağın, ziraatın, mahsulün ve bereketin tanrısı olarak kabul edilmektedir. Bahar geldiği zaman bütün halk toplanarak Gollu’nun şerefine kurbanlar keser, büyük şölenler tertip ederdi. Şölenin sonuna doğru herkes kol kola girerek halka şeklinde toplanır, “sıbızgı” adı verilen kaval eşliğinde hep birlikte “Gollunu Cırı”nı [Gollunun Şarkısı] söyleyerek “Gollu Tepsew” [Gollu Dansı] icra ederlerdi [Holayev, 1979:5-12; Kudayev, 1997:36-39]. Şenliklerin sona ermesinden sonra tören idarecisi Gollu’ya dua eder, ondan dileklerde bulunurdu:
Gollu sen carıq Gollu
Gollu sen ırısxılı qollu
Bek bitsin sabanla
Abçımasın adamla
Aşlıq, zıntxı qılıqsız tolu bolsun
Sabanlanı ordurub
Buday gültüle baylatxın
Indır töbele qalatxın
Gollu sen aydınlık Gollu
Gollu sen lütufkâr
Çok büyüsün ekinler
İncinmesin insanlar
Hububat, yulaf, kaliteli ve bol olsun
Ekinleri biçtirip
Buğday demetleri bağlatasın
Harman tepeleri yığdırasın
[Haciyeva, 1988:199-200; Malkonduyev, 1990:78]
Hardar Bayramı
Çegem, Holam ve Bızıngı vadilerinde baharın gelişi “Hardar Bayramı”yla kutlanırdı. Karaçay-Malkar Türklerinin eski inanışlarına göre “Hardar” veya “Altın Hardar” hububatın ve diğer mahsulün tanrısıdır [Malkonduyev, 1988:28-29; Curtubayev, 1991:141-142]. Çegem vadisi köylerinde bahar zamanı tarla sürmeye çıkılmadan önce “Hardar”ın şerefine kurbanlar kesilir, şölenler düzenlenirdi. Şölen alanına getirilen öküzlerin böğürmesine göre o yılın iyi veya kötü geçeceğine dair fikir yürütülürdü. Şölenin sonunda bütün halk toplanır, hep bir ağızdan dşöyle dua edilirdi:
Sabanlada qılqı kibik
Xar zamanda tuluq aşlıq alayıq
Bereket ketmesin küpleden, arbazladan
Erireyge ariuw körüneyik
Xardarga baş urayıq
[Malkonduyev, 1990:89]
Tarlalardaki başak gibi
Her zaman dolgun hububat alalım
Bereket gitmesin küplerden, avlulardan
Erirey’e hoş görünelim
Hardar’a secde edelim
Gutan Bayramı
Karaçay-Malkar Türklerinin ziraatçilikle ilgili bayramlarından biri olan “Gutan Bayramı”nda yine baharın gelişiyle ilgili şenlikler, kutlamalar ve törenler yapılırdı. Fakat daha öncesinde, sonbahar veya kış mevsiminde kesilen sığır veya koyunların etleri açık havada kurutulur, tarlaya ekilecek tohumlar küplere doldurularak toprağın altında daha önceden hazırlanan saklama yerlerine konulurdu. Bahar başında, tarlaların ekim döneminin ilk gününde halk erken saatlerde bir araya toplanarak bahar kutlamalarını başlatırdı. Sonbahar veya kış mevsiminde kurutulan etler başta [s. 278] olmak üzere çeşitli yiyecek ve içecekler sofralara konulur, büyük bir ziyafet verilirdi. Ziyafetten sonra türlü eğlenceler tertip edilir, herkes büyük bir coşkuyla baharın gelişini kutlardı. Şölen sona erdikten sonra köylüler kafile halinde, üzerinde bir dağ keçisi resminin olduğu yeşil bayraklarla tarlalara gitmek üzere yola çıkarlardı. Önlerinde de heybetli ve süslenmiş bir öküz bulunurdu. Çiğ arpa unundan ve simit şeklinde yapılmış büyük bir ekmek, iki boynuzunu da içine alacak şekilde bu öküzün başına konulurdu. Bu şekilde halk tarlaların olduğu araziye geldiği zaman toplu halde şöyle dua edilirdi:
Quwanç bla barazaga barayıq
Bir atxanıbız miñ bolsun
Allaxnı kölü tüz bolsun
Bek bitsin, saw ceteyik
Bu urluqça bürkeyik
[Haciyeva, 1988:195]
Sevinçle tarlaya gidelim
Bir attığımız bin olsun
Allah’ın gönlü içten olsun
Çok büyüsün, sağ salim erişelim
Bu tohum gibi serpilelim
Karaçay-Malkar Türklerinin kültüründe “Nevruz” kelimesine rastlanmasa da, yukarıda verilen örneklerden de anlaşılacağı gibi, baharın gelişini ve yeni bir yılın başlangıcını temsil eden “Nevruz” geleneği, farklı adlarla Karaçay-Malkar Türklerinin kültüründeki yerini almıştır.
KAYNAKLAR
CURTUBAYEV, M.Ç., Drevniye Verovaniya Balkartsev i Karaçayevtsev, Nalçik, 1991.
CURTUBAYEV, M.Ç., Duhovnaya Kultura Karaçayevo-Balkarskogo Naroda, Nalçik, 1994.
HACİYEVA, T.M., Malqarlılanı bla Qaraçaylılanı Xalq Poeziya Çıgarmaçılıqları, Nalçik, 1988.
HOLAYEV, A.Z., “K Voprosu o Transformatsii Obryadovoy Pesni-Plyaski Gollu u Balkartsev i Karaçayevtsev”, Hudojestvennıy Yazık Folklora Kabardintsev i Balkartsev, Nalçik, 1979.
KUDAYEV, M.Ç., Drevniye Tantsı Balkartsev i Karaçayevtsev, Nalçik, 1997.
LAYPANOV, H.O., K İstorii Karaçayevtsev i Balkartsev, Çerkessk, 1957.
MALKONDUYEV, H.H., “Mifologiya Karaçayevtsev i Balkartsev”, Folklor Narodov Karaçayevo-Çerkesii Janr i Obraz, Çerkessk, 1988.
MALKONDUYEV, H.H., Drevnyaya Pesennaya Kultura Balkartsev i Karaçayevtsev, Nalçik, 1990.
TAWMURZALANI, Dalxat-BAYRAMQULLANI, Xamit., Qaraçay-Malqar Xalq Oyunla, Nalçik, 1998.
______________________________________________________
Adilhan Adiloğlu, Karaçay-Malkar Türklerinde Nevruz,
Türk Dünyası Nevruz Ansiklopedisi, AKMB Yayınları,
Ankara, 2004, s. 275-278
______________________________________________________
Yazarla İrtibat :
______________________________________________________