SÜRGÜNNÜ KÜVÜ
Ömürlük buzu üsünde Miñi tav Bügün bizge eriy bolurmu? ndi mından arı tuvğan ceribiz Karaçay elleden tolurmu?
Bu artıklıkğa carılğan bolurla Karaçaynı kadav taşları. Entda cavnu allında kanların tögelle Karaçaynı cigit caşları.
Keçe tüşümde ma alay körgenem Tavla özenlege avdula. Sakatha, kartha, oñsuz sabiylege Kallay kıyınlıkla cavdula.
Keçe tüşümde ma alay körgenem Kayala özenñe oyulup. Oy, biz carlıla ketip barabız Günahsız bolğanlay, coyulup.
Zorluk zakonnu artıklığı bıla Bizni coydula cavlarım. Caşlık cıllarımı sizde aşırğanma Sav kalığız ösgen tavlarım.
Mallanı urğança vagonlağa urup Tışıbızdan kirit saldıla. Karaçay tavlada sırtla tolu malla Kimge amanatha kaldıla?
Şimal Kafkaznı temir collarında Paravozlanı ulutdu? Stalin, canıñ alay kurusun Bizni Kafkazdan kurutdu?
Aşham zamanda Kafkaznı taşladık, Tihoretskede tañ atdı. Cılamuklarım betimi cuvğanlay Stalingradda kün batdı.
Alayğa cetgenley sağayıp karadık: Anda öre çöp da cok edi. Tögeregimdegi ullu tüzleri Soldatlanı kırğan ok edi.
Ölgenle! Bizden hapar sormağız, Siz bizni karap körmegiz, Candet çıpçıkla boluğuz, hariple Ekinçi kere va ölmegiz.
Kayrı eltesiz, dep cılap sorsak Bir hını cuvapla berelle. Eki karnaşçığım, egeçim, anam Kaysı eşalonda kelelle.
Kazakhstanña bılay cetgenley Eşikleribizni açdıla. Mallanı üleşgença üleşdile da Kazakh kolhozlağa çaçdıla.
Kazakhstanda boş boldula sora Çemodanlarıbıznı bavları. Cüregi sınñan kızğa uşaydıla Kazakhstannı tavları.
Seyir Karaçayda ösgen sanlarım Bir Kazak üyçükden karayla. Kazakhstanda bu aç cürekleni Bir suvuk boranla tarayla.
Biz komendantha barıp kol salabız Elden çıkmazğa, kaçmazğa. Carathan Allah, buyurupmu koydu? Kafkaznı eşigin açmazğa.
Bir ariv cıltırap közüme körüned Karaçay Kobannı buzları. Kazakh tüzlede mugur cürüydüle Karaçaynı subay kızları.
Öhtem kelgen suvğa buruv bola elle Karaçay Kobannı taşları. Küsesek da körürge tabılmayd Karaçaynı cigit caşları.
Avruğanña darman boluvçaned Karaçay tavlanı suvları. Zakavkaziyağa avğandıla, deyle İçinde otlağan buvları.
Men iynar aytsam, ejiv etivçened Karaçay Kobannı tavuşu. Barğan cetalmazça, cetgen ötalmazça Begigendi, deyle avuşu.
Kan töge turğan caşlanı kartları Beri, vsılkağa keldile. Gitçe sabiyleri Kazakhstanda Açdan köbüp köbüp öldüle.
Kıyınlık cetgendi, açlık kirgendi, Karaçay kırılıp baradı, Ölmegenñe da ne tınçlık kaladı, Ömürlükge cürek caradı.
TsK Partiya ukaz çığardı da Biz ızıbızğa kaytırğa. Kökde kögürçünnü Kafkazğa iygenme Tavlağa süyümçü aytırğa.
Tavla da andan bılay bildirgenle: Entda bereketni berirbiz, Kişi cerlede savluğuğuz ketgend Ornuna salalsak körürbüz.
Vsılkadan kaytıp tebregendile Kırılğandan kalğan savları. Tuz-damığızğa razı boluğuz, Sav kalığız, Kazakh tavları.
Şimal Kafkaznı çegine kirgenley Parovozla gudok berelle. Carılıp öllük bar ese, ölsün, Karaçaylıla kelelle.
|
SÜRGÜNÜN AĞITI
Ebedî buzulu üzerinde Miñitav Bugün bize eriyor olur mu? Artık bundan sora anayurdumuz Karaçay köyleriyle dolur mu?
Bu zulme çatlamış olmalılar Karaçay’ın temel taşları. Yine düşman önünde kanlarını akıtıyor Karaçay’ın yiğit caşları (gençleri).
Gece rüyamda öylece görmüştüm: Dağlar vadilere ağdılar. Sakatlara, düşkünlere, güçsüz çocuklara Nasıl da belalar yağdılar.
Gece rüyamda öylece görmüştüm: Kayalar vadilere devrilip. Oy, biz garipler çekip gidiyoruz Günahsız yere yok edilip.
Zalim kanunun zulmüyle Bizi yok etti yağılarım. Gençlik yıllarımı sizde geçirmiştim Sağ kalın, doğup büyüdüğüm dağlarım.
Hayvanları doldurur gibi vagonlara doldurup Dışarımızdan kilit vurdular. Karaçay dağ sırtları dolusu malımız Kime emanet olup kaldılar.
Şimal Kafkas’ın demir yollarında Kampanaları uluttun. Stalin! Senin canın da öyle çıksın, Bizi Kafkas’tan kuruttun.
Akşam vakti Kafkas’ı terkettik Tikhoreske’de şafak attı (söktü). Gözyaşlarım yüzümü yıkayarak Stalingrad’da güneş battı.
Oraya erişince ayılıp (etrafa) baktık, Orada dikili çöp dahi yoktu. Çevresindeki geniş düzlükleri Soldatları kırıp geçiren oktu.
Ölenler! Bizden haber sormayın! Siz bizi, bakıp da görmeyin, Cennet kuşları olun, garipler, İkinci kere ölmeyin.
Nereye, diye ağlayıp sorarsak Bir öfkeli cevap veriyorlar. İki erkek kardeşim, bacım, anam Hangi katarda geliyorlar?
Kazakistan’a erişir erişmez Kapılarımızı açtılar. Hayvanları üleşircesine üleşerek Kazak kolhozlarına saçtılar.
Kasakistanda çözüldü nihayet, Bavullarımızın bağları. Kalbi kırık kıza benziyor Kazakistan’ın dağları.
Güzel Karaçay’da büyüyen azalarım Bir Kazak evciğinden bakıyor . Kazakistan’da bu aç yürekleri (insanları) Bir soğuk fırtınalar tarıyor.
Biz karakola gidip imza atıyoruz, Köyden çıkmamak, kaçmamak için. Yaradan Allah buyruk mu verdi Kafkas’ın kapısını açmamak için?
Bir güzel parlayıp gözüme görünüyor Karaçay Kuban’ın buzları. Kazak düzlüklerinde mahzun yürüyorlar Karaçay’ın selvi boylu kızları.
Hırçın akan suya set olurdu Karaçay Kubanın taşları. Özlesek de görmeye bulunmuyor Karaçay’ın yiğit caşları (gençleri).
Hastalara derman olurdu, Karaçay dağlarının suları. Kafkas ardına geçmişler, diyorlar İçinde otlayan maralları.
Ben mani söyleyince, eşlik ederdi Karaçay Kuban’ın sesi. Varıp erişilmezcesine, gidip geçilmezcesine Kapanmış, diyorlar geçitleri.
Kan akıtmakta olan gençlerin, yaşlıları Buraya sürgüne geldiler. Küçük çocukları Kazakistan’da Açlıktan şişip şişip öldüler.
Felâket erişti, açlık girdi Karaçay yok olup gitmede. Ölmeyenlere hangi huzur kalacak? Sonsuza dek yürek yaralanıp bitmede.
Partinin Merkez Komitesi karar çıkardı Bizi geri göndermeye. Gökte güvercini Kafkas’a yolladım Dağlara muştuluk vermeye.
Dağlar oradan şöyle haber saldılar: Yine bereketi veririz. Yad ellerde sağlığınız bozulmuş, Yerine koyabilirsek görürüz.
Sürgünden dönmeye başladılar, Soykırımdan kalan sağları. Hakkınızı helal ediniz, Sağlıcakla kalınız, Kazak dağları.
Şimal Kafkas’ın sınırına erişince, Lokomatif düdüğü haber veriyor; Çatlayıp ölecek varsa, ölsün Karaçaylılar geliyor.
|