HALK RİVAYETLERİNE GÖRE KARAÇAYLILARIN MÜSLÜMAN OLUŞU

Kategori: Kültür

Kuzey Kafkasya’daki dağlar arasında yaşayan Karaçaylılar’da tevhit inancının esasını oluşturan tek tanrı inancı yoktu. Ayrıca onlar ne İslam dini’nden, ne bu dinin peygamberi Hz. Muhammed’den, ne de bu dinin kutsal kitabı Kuran-ı Kerim’den haberdar idiler. Ancak tüm bunlara rağmen, akıllı bir kavim olan Karaçaylılar, yeri göğü yaratan, mevsimleri, tabiat olaylarını meydana getiren, gece ve gündüzün oluşmasını sağlayan bir gücün varlığına inanmışlardır.

Bundan dolayı bu varlığı çeşitli şekillerde arayarak bulmaya çalışmışlardır. Bunun sonucunda da bazı güçleri tanrı olarak nitelemişlerdir. Her birinin ayrı bir görevi olduğunu düşündükleri bu tanrılarına, bazı isimler vermişlerdi. Şimdi burada İslam öncesi inançları hakkında bir fikir vermek amacıyla, evvela halk rivayetlerine göre Karaçaylılar’ın Müslüman olmadan önceki inançları hakkında kısaca bilgi verecek ve daha sonra da onların nasıl Müslüman oldukları açıklamaya çalışılacaktır.

Karaçaylıların İslam öncesi inançlarında bir büyük tanrı (Teyri) olmasına rağmen onarlın başka tanrılarının da olduğu görülmektedir. Bundan da onarlın politeist (çok tanrılı) oldukları anlaşılmaktadır. Karaçayların önemli tanrılarının adları ve görevleri şunlardır.

Teyri: En büyük tanrılarıdır. Orhun abidelerinde geçen “Tengri” yani “Tanrı” ifadesinin farklı bir versiyonudur. Bu ifade ayrıca Orhun abideleri’nde “Kök Tengri” (Gök Tanrı) olarak da kullanılmıştır. Zaten “Teyri” Karaçay Türkçesinde kelime olarak da “şafak sökmesi, tanyerinin ağarması” anlamına gelmektedir.

Bu Teyri sözü günümüzde de “Teyri hakkına, Teyri adamı, hay seni Teyri ursun, Teyri cazık, Teyri eşik açılsın” gibi çeşitli şekillerde kullanılmaktadır. Rivayetlere göre, Karaçaylılar kandil gecelerinde “bu gece Teyri eşik açılacak” diye dualar ederek sabahlara kadar bekliyorlarmış.

Ererey: Bu çiftçilerin, koyunculuk yapan kişlerin tanrısıdır.

Aymış: Bu koyunların ve sığırların tanrısıdır.

Gori: Rüzgarın, yağmurun tanrısıdır Başhüyüklüler harman savrulurken rüzgar kesildiğinde, “Gori, Gori” dedikleri zaman bu rüzgarın yeniden esmeye başlayacağına inanıyorlardı ki bu olaya be kaç kez şahit oldum.

Almasdı: Suların ve vahşi hayvanların tanrısı olup buna Su Anası da deniliyordu. Özellikle ırmağa düşen kişilerin cesedi bulunmazsa, su anası ölüyü bıraksın diye o ırmağın boyunca bir kişi “sıbızgı” denilen bir çeşit kaval çalarak dolaşırdı. Böylece su anasının o kişiyi bırakacağına inanılırdı.

Karaçaylılar’ın İslam öncesi inançları ile ilgili bu kısa bilgilerden sonra şimdi nasıl Müslüman olduğu konusu üzerinde duralım. Rivayetlere göre, bu günkü İran, Pakistan, Afganistan devletlerinin bulunduğu bölge tarihte Acemistan denilirmiş. Bu Acemistan bölgesi Hulefa-i Raşidin, Emeviler ve Abbasiler dönemlerinde Müslüman olmuştur. Bu bölgedekiler Müslüman olduktan sonra İslamiyet’i içten benimseyip çok sevmişler ve başka yerlerde yaşayanların da Müslüman olmalarını sağlamak için bazı faaliyetleri gerçekleştirmişlerdir.

Bu faaliyetlerin en önemlisi alimlerden oluşan bir tebliğci heyeti oluşturarak diğer bölgelerde İslamiyet’i tebliğ etmişlerdir. Tebliğ heyeti kuzey batıya doğru tebliğ ile devam ederek Kafkasya’ya ulaşmış ve burada Karaçaylıların yaşadığı Teberdi  bölgesine gelmişler. Karaçaylılar’ın gelenek görenek, hayat tarzlarını çok beğenmişlerdir. Yani bunların her şeyin tamam, iyi güzel olduğunu anacak tek eksik yönlerinin bir Allah inancı yani İslam inancı olduğunu müşade etmişlerdir.

Bu tebliğ heyeti onlara İslam dinini anlatıp bu dine davet edince, İslam dinin cazibesine kapılmışlar ve Müslümanlığı kabul etmişlerdir.

Çok samimi ve canda Müslüman olan Karaçaylılar, tebliğci heyetin kendilerinden neleri yapmalarını istemişlerse fazlası ile yapmışlar, nelerden kaçınmalarını istemişlerse onlardan şiddetle kaçınmışlardır. Yani Karaçaylılar 5 vakit namazlarını kıldıkları gibi özellikle kandil gecelerinde sabahlara kadar adına “Cüznamaz” dedikleri 100 rekat namaz kılmışlardır. Yine zekatlarını ve fıtır sadakalarını fazlasıyla vermişlerdir. Özetle Karaçaylılar tebliğci heyetinin umduklarından daha kısa sürede İslam Dini’nin tüm emir ve yasaklarına uyarak iyi birer Müslüman olmuşlardır.

_____________________________

Başhüyük Karaçay-Malkar Dergisi
www.bashuyuk.com
_____________________________

Görüntüleme: 510